Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Jürgen Schulz, Almanya’dahi Türkleri bile uğur kayran rasist Hanau saldırısının 3. sene dönümünde paylaştığı mesajında, “İçimizde hayat dolu, bize, Almanya’ya ilişik olan insanlara karşı tiksinme ve ajitasyon, oldukça tıpkı azınlığın zehridir. Ama bu pahal bir zehirdir. Bu nedenle nefrete ve ayrımcılığa boğaz vermeden omuz omuza durarak Hanau saldırısının kurbanları için matem tutuyoruz.” ifadelerini kullandı.

Büyükelçi Schulz, Almanya’nın Ankara Büyükelçiliği Twitter hesabından, Hanau kentinde 19 Şubat 2020’bile ırkçı yıldırıcı Tobias Rathjen aracılığıyla iki kafeye düzenlenen cüretkâr sonucu 4’ü Türk, 9 kişinin yaşamını yitirmesinin yıl dönümü vesilesiyle açıklama yayımladı.

İşlenen “yabani cinayetlerden” 3 sene sonra bugün kurbanları andıklarını ve katiyen unutulmamaları için isimlerini hatırladıklarını kaydeden Schulz, saldırıda hayatını kaybedenlerin isimlerini paylaştı.

Büyükelçi Schulz, paylaşımında, “İçimizde ateş parçası, bize, Almanya’ya ait olan insanlara cebin nefret ve ajitasyon, basit bir azınlığın zehridir ama bu, ağırbaşlı tıpkısı zehirdir. Bu nedenle nefrete ve ayrımcılığa derbent vermeden beraberinde durarak Hanau saldırısının kurbanları için yas tutuyoruz.” ifadelerine yer verdi.

Irkçı terör saldırısı

Frankfurt kenti yakınlarındaki Hanau’de, ırkçı Tobias Rathjen vasıtasıyla iki nargile kafe ve tıpkı büfeye rasist akın düzenlenmişti.

Söz konusu ırkçı yıldırı saldırısında, aralarında 4 Türk’ün üstelik bulunduğu 9 güç hayatını kaybetmişti.

Özel harekat timinin düzenlediği operasyonda, saldırıyı işleyen 43 yaşındaki ırkçı yıldırıcı Rathjen ve 72 yaşındaki annesi evlerinde ölü bulunmuştu.

Saldırgan Rathjen’in avcılık belgesi olduğu ve ardında tıpkısı mektupla video bıraktığı kaydedilmişti.

Dönemin Başbakanı Angela Merkel saldırıyla ilgili “Irkçılık zehirdir, tiksinti da zehirdir ve bu çığlık toplumumuzda vardır.” ifadelerini kullanmıştı.

Federal Müddeiumumilik aracılığıyla Boşluk 2021’üstelik yapılan açıklamada, saldırıyla ait anket kapsamında başka kişilerin yanlışlık ortağı, azmettirici veya apotr olduğuna evet üstelik failin bir sırdaşı bulunduğuna dair ehliyetli kanıt bulunamadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verildiği bildirilmişti.