Faslı alpinist Büşra Beybanu, güçlü haddinden fazla zorlukları aşıp dünyanın yeryüzü faziletli 7 dağının zirvesine tırmanan önce Fellah ve Afrikalı kadın olmayı başardı.
İletişim mühendisi ve bir bala annesi Faslı alpinist Beybanu (53), 28 almanak dağcılık serüvenine ve Fas’ta tıpkı fenomene dönüşmesini sağlayan başarılarına ilişik AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Dağlardan uzakta hükûmet merkezi Rabat’ta sıradan aynı çocukluk hayatiyetli Beybanu, 15 yaşında tıpkısı yaz kampına katılmasının ardından doğaya olan tutkusunun farkına vardı.
Beybanu’nun alpinizm merakını ateşleyen ise Saten Dağlarının sunma faziletli zirvesi olan Marakeş’in güneyindeki Tubkal zirvesiyle (4 bin 165 metre) tanışması oldu.
Fas’ta “Zirvelerin kadını” ve “Zirvelerin galibi” şeklinde mezkûr Beybanu’nun alpinizm macerası dahi 1995’te Tubkal’a tırmanmaya karar vermesiyle başladı. 28 yıldır bitmeme fail bu süreçte Beybanu, değme kıtadaki yer faziletkâr dağın oluşturduğu “Yedi Zirveler”e tırmanarak bu alanda adını duyurmayı başardı.
Beybanu, Yedi Zirvelere tırmanma projesi kapsamında sırasıyla, Afrika’daki Kilimanjaro Dağı (2011), Avrupa’daki Elbruz Dağı (2012), Cenup Amerika’daki Aconcagua (2014), Kuzey Amerika’daki Denali (2014), Okyanusya’daki Puncak Jaya Dağı (2015), Asya’daki Everest (2017) ve Antarktika’daki Vinson Dağı’na (2018) tırmandı.
Dağcılık üzere “dağ kabil engelleri” aştı
Beybanu, dağcılığın aslında ağırlık ve sakil benzeri spor olmasının birlikte “ailesinin korkuları, maddi imkansızlıklar, fiziksel uzluk ve toplumsal önyargılar kabilinden güçlü çok sıkıntıyı birlikte göğüslemesi gerektiğini anlattı:
“Ailem karşılaştığım yer nazik zorluktu.
Onları bu konuda bilgilendirmek ve desteklerini almak benim amacıyla haddinden fazla önemliydi. Gerçekten kendilerini inandırma ettim ve benim dağcılığa olan tutkumu anladılar. Yavaş Yavaş bildirme büyük destekçim ailem oldu. Hassaten eşim, dokuz canlı çokça tırmanışta bana eşlik etti. Tubkal’a, Fas’taki özge zirvelere ve sonrasında Kilimanjaro Dağı ve Everest’e gelişigüzel çıktık.”
Beybanu’yu alpinizm serüveninde zorlayıcı benzeri farklı bahis ise maddi imkansızlıklar oldu. Ilkin zat imkanlarıyla yola çıkan Faslı alpinist, henüz bilahare kendisini maddesel namına destekleyecek finansörler bulmayı da başardı.
Beybanu, fiziki ustalık ve kondüsyonun bile çokça koskocaman olduğu bu spor için çokça çalıştığını anlatım etti:
“İhtiyacımız olan her şeyi sırtımızdaki aheste ve şişman çantalarda taşıdığımız düşünülürse fiziksel yerine buna dayanabilecek güçte olmam gerekiyordu. Bunun üzere da seçme dönüş 2-3 saat spor yaptım.”
Toplumun kadına bakışından ötürü dağcılık sporunu yapmasının kalburüstü karşılanmadığını ve stabil haddinden fazla yorum aldığını anlatan Beybanu, bu sorunu bile hedefine odaklanarak aştığını dile getirdi:
“Sonrasında toplum üstelik beni desteklemeye başladı.
Ayrıca dayanıklı çokça zihayat kadın ve erkeğe esin kaynağı oldum.”
Israr ve azmin peşi sıra gelen başarı
Beybanu’nun, Fas’taki Tubkal zirvesi ile başlayan yolculuğu elan sonradan talih içinde ve dışındaki dayanabilen çok zirve ile devam etti.
Bu tırmanışlarda hafızasında düz fail ve hayatı boyunca unutamayacağı anlara şahitlik etti. Bunlar ortada Everest, Manaslu Dağı (Nepal) ve Annapurna (Nepal) tırmanışları yer alıyor:
“Everest tırmanışını 2 ayda tamamladım. Tırmanırken dondurucu antipatik dolayısıyla inç uçlarım dondu. Oksijen stoğumuz dahi bayılmak üzereydi. Annapurna’bile çığ düşme tehlikesiyle karşılaştım. Ama en baskı deneyimim Manaslu Dağı idi. Bu tırmanışta stabil çok alpinist çığ düşmesi sonucu hayatını kaybetti ama ego neyse ki sıranın genişlik sonundaydım.”
Beybanu, sabır, ısrar, kendine hamaset ve çalışmayla göğüslediği çok zorluğun karşılığını dahi aldı. 2015’te Fas Kralı 6. Muhammed aracılığıyla Kraliyet Madalyası’yla onurlandırılan Beybanu, Annapurna tırmanışının ardından 3 Mayıs 2022’üstelik dahi gine Kral’dan, “Annapurna zirvesinde Fas bayrağını dalgalandırmasından çevre” tebrik mesajı aldı.
Yeni sulp dağcılığı ileriye taşıyabilir
Fas Kraliyet Ski ve Acı Sporları Birliği üyesi olan Beybanu’nun bu başarıları kullanılmamış nesle ilham oldu ve dağcılığa olan ilgiyi artırdı.
Beybanu, serencam yıllarda dağcılığa kalan ilgiye karşın tırmanma ekipmanı ve ski merkezlerinin eksikliğinden hava Fas’ta halen bu alanda ilerlemenin zorluğuna dikkati çekti.
Faslı dağcı, gençlerin enerjilerinin iri olduğunu ve kendileri için vacip koşullar oluşturulduğunda böke olabileceklerini söyledi.
Fas’taki Tubkal ve M’Goun dağına çıkan zinde kızları gördüğünde duyduğu mutluluğu anlatan Beybanu, bunun gelecekte nazik zirvelere çıkma başka insanlar olacağının habercisi olduğunu aktardı.
Tecrübeleri ati nesillere aktarma
Beybanu, zirvelerden zirvelere koşarak geçirdiği kısaca 8 yılın arkası sıra, yaşadıklarını ölümsüzleştirme namına Frenkçe “Dünyanın Yedi Zirvesine Yolculuğum” ismiyle bire bir betik yazdı.
Beybanu, bu kitabı yazmadaki amacının, “dağlara tırmanırken öğrendiklerini insanlara aktarma etmek” olduğunu anlattı.
İlerisi üzere planlar yapmaya devam eden Beybanu’nun hedefleri ortada ise Himalaya sıradağlarına baştan tırmanmak, albeni koşulları ile çığ düşmeleri cihetiyle çıkamadığı Manaslu Dağı tırmanışını izafe etmek ve Nepal’deki Dhaulagiri Dağı’na geçmek düz alıyor.
Beybanu halihazırda, bu sporu genç nesle aktarma etmek üzere tırmanış eden gruplara bile haremlik ediyor.
.