Özel: ‘Kendi Çocuklarını Güçlükle Dışında Okuttular, Milletin Çocuğu Berbat Oldu’ Dediği Kendisi. Dört Çocuğundan Türkiye’de Okuyan Namevcut

Reisicumhur Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştiren CHP Takım Başkanvekili Bağımsız Milletvekili Özel, “Kim yollamış, vallahi kendi yollamış. Sümeyye Erdoğan üniversiteyi Indiana Üniversitesi’nde okudu. Bilal Erdoğan Indiana Üniversitesi’nde okudu. Ahmet Burak Erdoğan Londra’dahi okudu, Esra Erdoğan Indiana Üniversitesi’nde okudu. Yani, ‘kişi çocuklarını elverişsiz dışında okuttular, milletin çocuğu bakımsız oldu’ dediği kendisi. Dört çocuğundan Türkiye’de okuyan yok. Kızlar da rical de orada aydın” dedi. Erdoğan, “Kendi evlatlarını Paris’e, Londra’evet, Brüksel’e, Washington’a gönderip şatafat içre yaşattılar. Milletin çocukları Küçük Asya’da, Edirne’da açlığa, yoksulluğa, ölüme metrukiyet edildi” diye konuşmuştu.

CHP Takım Başkanvekili Bağımsız Milletvekili Hususi bugün TBMM’bile düzenlediği matbuat toplantısında gündeme dayalı değerlendirmelerde bulundu. Hususi, şunları söyledi:

“AZ AÇMAZ ZIRA SINIRLI AÇARSA BİLİR Kİ ÖĞRENCİLER TOPLULUK YURTLARINA GİDEMEZ”

“Esbak sıkı açtı. 20 yıldır bildirme birkaç yaptığı açılışlardan aynı tanesi. 20 yıldır gelişigüzel şeyi dil sıkıntılı açmaz. Yetersiz açmaz çünkü ancak açarsa agâh kim öğrenciler topluluk yurtlarına gidemez.

O yüzdende sıkı açmazlar. Geçen sene barınma sorunu haddinden fazla güç bire bir dava olup ülkenin gündeminde çokça ince süre kalınca yıllardır açtıkları yurtları geçkin açıyormuş kabilinden yaptılar. Mahdut kapasitesiyle ilişik üstelik bazı rakamlar verdiler. Rakamlar bizleri doğruluyor.

“GENÇLERE KONUŞUYOR POZİTİF BİR DİL KULLANMASINI BEKLERSİNİZ AMA YİNE DİLİNDE ZEHİR VAR”

Öğrencilere, gençlere konuşuyor artı benzeri kurgu kullanmasını beklersiniz ama yine dilinde incitici var. Ateş zemberek açıklamalar yapıyor. Gençlerin zihinlere zerk edeceğini fikren ağzından üzücü saçıyor. Kutuplaştırmayı körüklüyor. Gelişigüzel ne kadar vekili Yordamlı Ünal Maraş’ta İl Konuşma Toplantısı’nda ‘tığ kimseyi kutuplaştırmıyoruz’ diye söylev atıyor olsa de Recep Tayyip Erdoğan tıpkısı dakikalarda, bir saatlerde, ‘kim yurtlar üzerinden bizi eleştiriyorsa evet cahildir ya eğin niyetlidir, o tıpkısı provokatördür’ diyor. Demokrasilerde tenkit etmek provokatörlük ne zamandan beri oluyor? Sakim yaptığınız tıpkı işin eleştirilmesi ne zamandır kışkırtmacılık oluyor? Ne zamandır vukufsuzluk oluyor ne zamandır art niyet oluyor?

“BENIZ ÖĞRENCİDEN 20’SİNE YETECEK BÜYÜKLÜĞÜNDE SIKI VAR”

Kendisi sarayında görmüyor olanaklı, duymuyor cins danışmanları ona doğruyu söylemiyor olabilir.

Çocukları üniversiteye giderse da çocukları gittikleri üniversitede barınamıyorlar. Recep Tayyip Erdoğan, ‘Biz Doğruluk ve Kalkınma Partisi namına ev sayımızı artırdık ve artırdığımız bu elverişsiz kapasitesinin sonucunda kimse açıkta değil, hassaten 41 ilde bütünü yerleşti’ diyor. Bunda tıpkısı itiraz bulunmayan. Siktirici şehirlerde öğrencilerin iri oranda mahdut sorunu namevcut, filhakika yoktu. Ama seçkin üç öğrenciden biri, üç iri şehirde yaşıyor. Şayet üç şişman şehirde yurt bulamazsanız, ev kiraları gök bilimsel fiyatlı, hususi yurtlar haddinden fazla fiyatlı. Birincisi dört milyon öğrenci var. Bu öğrencilerden kendi verdiği nicelik ‘800 bin oldu mahdut kapasitemiz’ diyor. Yüzde 20 yani, beniz öğrenciden 20’sine yetecek büyüklüğünde yetersiz var. 4 milyon örgün öğretimde mektepli var bunların çabucak 800 binine sınırlı veriyorsunuz. Ankara’de öğrenci sayısı 315 bin daraç kapasitesi 31 bin 93, öğrencilerin yüzde 9,84’üne dar var. Şimdi siz öğrencileri açıkta bırakmadığınızı söylüyorsunuz. Ankara’de on öğrenciden birine ensiz var. İzmir’de dar kapasitesi 19 bin 668 ama öğrenci sayısı 176 bin. İzmir’e beniz öğrenci gidiyor on biri yurtta kalabiliyor, geriye kalanlar Allah’a emanet.İstanbul’un 824 bin öğrencisi, 29 bin 700 mahdut kapasitesi var. İstanbul’daki gelişigüzel yüz öğrenciden üçüne yetersiz var. Yalansa dalavere deyin. Rakamların bütünü sizin rakamlarınız.

“YAKICI SEVGILI ÜÇ BALABAN ŞEHİRDE VE YURDA GİREMEYENİN SÜLALE TUTMASI GIBI DEĞİL”

Geçkin çıkacak, ’41 ilde tamamını yerleştirdik’ diyor. Ben demiyorum ki Siirt’te, Niğde’birlikte, Erzurum’üstelik bu kadar nazik ülkü var. Oralarda dahi var ama dokunaklı ülkü üç nazik şehirde ve yurda giremeyenin familya tutması cins değil. Kiralar astronomik, hususi yurtlarda haddinden fazla fiyatlı ev üç öğrenciden biri büyükşehirlerde yaşıyor. Onların sunma şişman sorununun olduğu İstanbul’da sabık sene senin ‘provokasyon’ dediğin barınamıyoruz diyerek eylemler yapan öğrencilerin vakit kaybetmeden yüzünden üç buçuğuna sıkıntılı var, yüzde 97 mektepli evet özel yurda gidecek ya evde kalacak evet de kaydını yaptırsa üstelik barınamadan memleketine gidecek. Türkiye’nin böyle tıpkı mikro sorunu var bunu yalanlarla dolanlarla gizleyemezsiniz.

“45 LİRANIN BILICI GÜCÜ ÖĞRENCİ AÇISINDAN ÜÇ ITMAM FAZLAYDI”

Gelelim Recep Tayyip Erdoğan’ın geçmişi bilmeyen gençleri şaşmak üzere söylediği benzeri iri yalana elan.

Karşılaştırma yapalım, o 45 TL ne manaya geliyordu, bugünkü 850 TL ne kadar mülk. Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidara geldiği 3 Kasım 2002 tarihinde 1,63 çeyrek altın alınıyordu. Kredi Yurtlar Kurumu’nun verdiği 45 TL ile kuyumcuya gidiyorsun, cevahirci bile çeyrek altın 30 TL. Zaman 0,49 yani natamam çeyrek altın parası veriyorsunuz. Kızıl üzerinden 3’te 1’inden henüz birlikte öğrenciye verdiğiniz bursun değeri azalmış. O dönme 45 TL’lik burs parasıyla öğrenci 32 şerha yarım atlatmak arası döner sermaye yiyebiliyormuş. Yani neredeyse rastgele güne tıpkı döner kebap atlatmak parası. Bugün 8,9. Yani 30 günün 9 haset yetebilir. Yetersiz parasıyla rastgele çağ döner sermaye paketlemek alınabilirken zaman dokuzuncu günde servet bitiyor. Mektepli bundan anlar. Burada üstelik 3’te 1 noktasındasın. Yeryüzü cılız ve sunu ucuzundan aldık o ahit 45 TL burs alan öğrenci 14 kıta saç tıraşı yaptırabiliyor, bugün 850 TL burs düz bire bir mektepli 10 lime saç tıraşı yaptırabiliyor, yeryüzü çakaralmaz fiyatlardan hesaplandığında. Daha pahalı berbere gittiğinde 5’e düşüyor. Anaların, babaların, dedelerin, ninelerin adisyon yöntemi tek mukannen 1,6 çeyrek, 0,49 çeyrek 3’te 1’ine düşürmüşsün ama diyor ki, ’45 liracıktı.’ Neymiş her madde bu fiyattaydı 45 TL veriliyordu.Bunu dahi cesim tıpkısı yalanı afişe gitmek açısından haddinden fazla bulunmaz buluyoruz.

ERDOĞAN’A “DÖRT ÇOCUKTAN TÜRKİYE’DE OKUYAN NAMEVCUT” ELEŞTİRİSİ

Gelelim amatör konuşmanın sunu ciddi yerlerinden birine. ‘Kişi evlatlarını Paris’e, Londra’evet, Brüksel’e, Washington’a gönderip gösteriş zarfında yaşattılar. Milleti çocukları Rum’de, Edirne’de açlığa, yoksulluğa, ölüme tecezzi edildi.’ Anadolu’dahi ve Trakya’de milletin çocukları yoksulluk çekmiş amma birileri kendi evlatlarını Paris’e, Londra’evet, Brüksel’e, Washington’a yollamış. Kim bunlar? Hür Özel, Manisa Gazi Okulu, Bornova Küçük Asya Lisesi kerem parasız burslu öğrencisi. Benim annem babam emekli öğretmen, cesamet leyli meccani bursuyla okudum. Veli Üniversitesi Eczacılık Fakültesi. Cumhuriyet Altını Umum Partisi’nin milletvekillerine aynı bakın, çocuklarına bir bakın. Hep bozuk Türkiye, neymiş biz varız iktidarda. 40 yıldır yokuz birlikte Allah’ın izniyle demincek geliyoruz. Ki yollamış, tallahi zat yollamış. Sümeyye Erdoğan üniversiteyi Indiana Üniversitesi’nde okudu. Bilal Erdoğan Indiana Üniversitesi’nde okudu. Ahmet Burak Erdoğan Londra’birlikte okudu, Esra Erdoğan Indiana Üniversitesi’nde okudu.

Dört çocuktan Türkiye’dahi okuyan bulunmayan. Kızlarda, erkeklerde orada ziyalı. Bilal Erdoğan güzeşte balkon, ‘bu işin uzmanı olarak söylüyorum’ diyor. Doğru sen uzmansın ancak işi, burs işi, ev dışında elverişsiz işlerinde uzmansın. ‘Amerika’de öyle benzeri meccanen güçlükle bulunmayan. Üniversitede bulunmayan. Çıkışlı olunca borçla çıkışlı oluyorsun’ diyor. Soruyorum Bilal Erdoğan’a üniversiteden borçla mı mezun oldun? Borcu ödediğin dekontu görelim, çıkart içtimai medyadan paylaş. Bulunmayan anca bir öz çünkü zengin ayrımsız hareket adamının bursuyla okuduklarını sistem biliyor adsız de tıpkısı vukuf değil. Babasının içtenlikle arkadaşı eksiksiz masraflarını karşıladı. O yüzden on paralık kimesne öyle ‘ben söylerim gençler duysun’ boş atmayın, karavana atarsınız. Gereksiz, beleş, dolma siyasetiniz gerçeklerin duvarına hakeza toslar. Hangi konuştuysanız yalan. Güven miktarı hile, sıkıntılı kapasitesi dalavere, milletin çocuğu dışarıda okudu dolma, senin çocuğun dışarıda okudu.

“BU ÜLKENİN YÜZDE 90 İLA 95’İ FARKLI ANKETLERE GÖRE ATATÜRK’E SEVGİ DUYUYOR, MİNNET DUYUYOR, RAHMET OKUYOR”

Acemi konuşmasının bire bir özge kısmını esasen hep AKP kurmaylarının ağzına tıkadılar.

Atatürk’ü sevenler yemeden içmeden CHP’den değil ki seçkin partiden bu ülkenin yüzde 90 ila 95’i değişik anketlere göre Atatürk’e tabiiyet duyuyor, gönül borcu duyuyor, rahmet okuyor. Bunlar tuttular Atatürk’le, Vahdettin’i karşılaştırmaya kalkınca ağızlarına tıktılar. Bilahare döndüler dolaştılar. ‘Ecdada bahis ettiniz’ diyorlar. Geri çıkıp İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız için ‘hadsiz’, ‘düşkün’ gibi hakaretlerde bulunuyor. ‘Osmanlı’ya hakaret ediyor’ diyor. Bronz Soyer, ‘beniz sene esbak kuvvet sahipleri gaflet, vasıta hassaten aldatma içindeydiler’ dedi. Tunç Soyer 1453’teki iktidar sahibi Fatih Şehriyâr Mehmet’e mi bahis etmiş? Bronz Soyer Osman Satış’e mi, Orhan Eş’e mi konu etmiş? Kanuni’ye mi laf etmiş? Recep Tayyip Erdoğan yüz sene geçmiş iktidar sahibi kimdir? Bağımsız Milletvekili nüfuz Şehriyâr Vahdettin, ayrımsız zamanda Halife, ikincisi tezyinî tıpkı hükümet var o birlikte Güveyi Ferit Ağırbaşlı, sizinkiler. Dönüp, dolaşıp ‘Osmanlı’ya laf etti’ diye niteleyerek söylüyorsun. Deminden sen beniz yıl esbak kudret Melik Vahdettin, ve Eloğlu Ferit Gösterişli dalgı, tavassut ve desise zarfında değiller mi diyorsun? Sonuç cumhurbaşkanı hakeza diyor.

“ÇIKTI KONU FAIL ATATÜRK’E BAHIS ETTİĞİNİ, ATATÜRK’ÜN NUTKUNA KONU ETTİĞİNİ BİLECEK”

Milletin yüzde 95’inin yârenlik beslediği, sevdiği, andığı, 9’u 5 geçe ayağa kalkıp gözünden gözyaşı döktüğü birinci reisicumhur hangi diyor bakalım.

Melik ve hükümdar olan Vahdettin soysuzlaşmış, kendini ve takkadak tahtını koruyabilmenin tayf ettiği sefihane önlemler almanın peşinde. Güveyi Ferit Gösterişli başkanlığındaki hükümet apışık, onursuz ve korkak. Padişahın iradesine üzeri eğmekte ve onunla kendilerini koruyabilecekleri seçme duruma razılar.’ Son reisicumhur iyesiz görüp Tunç Soyer’e, ‘Sen Osmanlı’ya laf ettin öyledir, böyledir’ deme. Senin arkandaki destek ortada. İlk cumhurbaşkanı bütün milletin minnetle, rahmetle andığı reisicumhur diyor ki, ‘ihanet içindeler, soysuzlaşmışlar ve kendilerini yetmek amacıyla rastgele formüle razılar.’ Bize bu nutkun zarfında hep gençliğe seslenme ediyor, ‘ülkenin bilcümle tersanelerine girilmiş, bilcümle orduları mefsuh. İktidar sahipleri uyku, aracılık ve hıyanet zarfında olabilirler. O gün geldiğinde sende gereğini yap’ diyerek gençlere vasiyette bulunuyor. Atatürk bunu söyledikten bilahare bu ağız dalaşı bulutlu, bitmiştir. bundan sonra laf fail Atatürk’e bahis ettiğini, Atatürk’ün nutkuna bahis ettiğini, Atatürk’ün söylemine, vasiyetine konu ettiğini bilecek. Bizim tarafımız bura.

“ATATÜRK’E SALDIRANIN, SÖZÜNÜ ÇARPITANIN, VAHDETTİN’İ KORUYANIN BİZİMLE İŞİ BULUNMAYAN”

Recep Tayyip Erdoğan’dan Kankızıl Ünal’a, Ömer Çelik’e, Numan Kurtulmuş’a, Binali Yıldırım’a diyorsunuz evet, ‘tığ bilcümle cebin karşıyayız.’ Tığ bu taraftayız, karşımızda oluyorsanız tığ itibar duyarız.

Biz Atatürk’ü nutkunun söyleminin ve söylevinin arkasındayız. Nerede durduğunuzu bu kavim görsün.  Bugün sizin mail gazeteler, sizin beniz vermenizle, sizin talimatınızla Vahdettin güzellemesi yapıyorsa, bilcümle zihayat arkadaşlardan ricamızdır. Atatürk’ün nutkunun geçmiş sayfası Samsun’a çıktığında umumi durumu benzeri okuyun. Tayyip Erdoğan hangi diyormuş, Atatürk hangi söylüyor. Dostumuzu, düşmanımızı bilelim. Biz ‘ayrışmayalım, birleşelim, kutuplaşmayalım, kucaklaşalım’ diyoruz birileri taannüt ediyor. Ayrışacaksak burada ayrışırız. Burada Atatürk’e saldıranın, sözünü çarpıtanın, Vahdettin’i koruyanın bizimle işi yok. Bunu çokça kesin görelim.

“FETULLAH GÜLEN’E İLK HAPİS CEZASINI VERMİŞ ORASI MI DOKUNDU?”

Devamında Tunç Soyer’e, ‘Hadsiz, ahlaksız, bunun babası da aynıydı’ dedi. Gevşek babaya küfretmek bu toprakların kültüründe, örfünde var mı? Bu mu sizin örfünüz, bu mu sizin muhafazakarlığınız, bu arsızlığımızı muhafaza ediyorsunuz bünyenizde. Yazıklar olsun. Eli Sıkı yönetimde müddeiumumilik yapmış diyerek ağzına geleni söylüyor. Ona bakarsanız da Fetullah Gülen’e önce hapishane cezasını vermiş ora mı dokundu? Varyemez yönetimde aldığı kararlardan kontekst eleştiriyorsunuz.

Vefat etmiş ayrımsız babaya giydirmek bu toprakların örfünde, adetinde bulunmayan kardeşim. Ayıptır, yazıktır günahtır. Daha bundan öte size ne söyleyelim. Bu kuşkusuz aynı iştir?

“HAZİRAN’DAN SONRALARI İKTİDARDA OLACAĞIMIZ İÇİN KATILMAK İSTEYEN KORKUP GERİ DURMASIN KATILSIN”

Hedef Hava temas çıktığı yayında bire bir gaf kırınca bizim birlikte temas çağ ona söyleyecek aynı sözümüz oluyor. Nazik toplumsal göz projesi mazi dahi söyledik. Devletin sözü sözdür. Bu projeyi AKP yapacak olsa ve iktidarda olsa ‘aman ha’ derim. Zira 55 bin kişiye TOKİ konutunu vermemiş, ‘eyvah düşünün, bunlar gene yapar’ derim. Bir eski şişman konutta bile 250 bin konut vardı kaçı makbuz, ne oldu o konut projesi? Amma en geç Haziran’dan sonra iktidarda olacağımız amacıyla bu şartlar yerine uyan, akmak talip korkup ansız durmasın katılsın. Devletin sözü sözdür, konutlarınızı doğrulama ederiz diyoruz. Genel merkeze haddinden fazla telefon geliyor. ‘Kemal mir hangi diyor, almayın der mi?’ Tığ devletin sözü sözdür eninde böylecene teslim edilir diyoruz. Amma bunlara kalsa sorumluluk büyük. Çünkü 55 bin hayat TOKİ’den evimi alamadım diyerek sevgili açmış.

Güzeşte vatandaşlarımız Türkiye’bile başvuruya gittiler. Bugün ortaya bundan sonra ki o 608 bin TL Siirt’te, Bingöl’üstelik, Mardin’da, Muş’taymış. Otuz büyükşehirde o rakam 608 bin TL değil, 680 bin TL’ymiş. İstanbul’de bile 608 bin TL değil, 780 bin TL’ymiş. Reklamı akva olsun diye anlatırken söylememişler. Daha evvel günden İstanbul’birlikte başvuranlara 200 bin TL yani yüzde 30 remiks yapmışlar. Gazeteci arkadaşımız Şair Gündoğdu bire bir hesap yaptı. Bugün enflasyon yüzde 80 amma bu enflasyonun yüzdelik 40 ve 20 olma yerinde. Örneğin pahalılık yüzde 40 olursa bu evlere toplamda 80 milyon TL ödenecek. Çünkü şişkinlik oranında işyar aylık zammı, o oranda de zam geliyor. Kavim çakılı ifa zannediyordu. Zaman 2 bin 280 TL ile İstanbul’de başlarım bu pekâlâ olsa küçülür, küçülmeyecek. Para Şişkinliği yüzdelik 40 olursa 80 milyon TL, 30 olursa 24 milyon TL, yüzde 20 olursa 7 milyon TL bu evlere dünyalık ödenecek. Bu kötü haber zira gelişigüzel 6 ayda bir artacak. İyi veri iktidarda CHP olacak, para şişkinliği yegâne haneli rakamlarda olacak.

“KANUN TEKLİFİMİZİ KABUL EDERSENİZ EVE GEÇTİKTEN 3 AY BILAHARE ÖDEMEYE BAŞLASINLAR VE PEŞİNAT OLMASIN DİYORUZ”

Tıpkısı yandan 5 bin 500 TL maaşı olan minimum ücretliyi karı sahibi yapacağız diyorsunuz.

Elhak 5 bin 500 TL diye tıpkısı dünyalık kalmıyor da sen ayrımsız da ‘gelişigüzel kamer 3 bin TL daha yatıracaksın’ diyorsun. Hem kirayı hem bunu pekâlâ yatıracak? Kasıt Hava, ‘ihtimal benzeri yıl sıkıntı çekecek, ilave aksiyon yapacak, ihtimal mesaisinin dışında hizmet etmek zorunda kalacak, eşinden dostundan takanak takanak, daha bilahare istediği gibi güzelce bire bir aile sahibi olacak.’ Hesaba bak. Tasavvur komutan birazcık dişini sıkmayı bilse, o devir anlayacaklar. Bağımlı bunlar yedikleri önlerinde, yemedikleri arkasında milyonluk adamlar oldukları için ‘ek işte çalış’ diyorlar. Elhak bu insanlar gelişigüzel aktarılma aşkın say yapıyor canları çıkıyor, sen tıpkısı üstelik bunlara arttırma iş başvuru ediyorsun. Yasa teklifini hazırlıyoruz. 1 Ekim’da sedir açıldığında, meclisin önüne ati. ‘TOKİ’den sülale alan, alelhusus düşük dirimsel seviyesindekileri sülale sahibi yarmak üzere olan bu projelerde eve geçtikten, taşındıktan üç kamer sonralari ödemeler başlasın’ diyoruz. Sosyal devletsen hakeza yapalım. Bu projeye böyle olumlu tıpkı katkı sağlıyoruz. Bizim kanun teklifimizi akseptans ederseniz eve geçtikten 3 kamer bilahare ödemeye başlasınlar ve peşinat olmasın diyoruz.

“HANGI İSTEDİYSE VERENLER OTURUP AYIPLARIYLA SUSACAKLAR”

Adalet ve Kalkınma Partisi Umumi Başkanvekili Binali Saika dün Sinop’taydı.

Durağan ilçesinde, ‘Okyanus ötesindekiler darbe yapmaya çalıştı, demincek da muhalefet oluşturacağız, 6 artı 1 yapacağız, Tayyip Erdoğan’ı şike bayağı edeceğiz’ diyor. Bizde sana, ‘yazıklar olsun, haddini bil, ağzından çıkanı kulağın duysun. Seni bu iftiradan hakaretten menederiz’ diyoruz. Cumhuriyet Altını’in kurucu partisine, ülkenin esas uymazlık partisine ettiği lafa bak. Ego değilim Binali Mir sensin Türki Olimpiyatlarında mikrofonu iki elle tutup Pensilvanya’ya seslenen. Bizde hakeza birisi yok. Türki Olimpiyatları’na gidip ‘Hoca Efendi’ güzellemeleri özne zihin çıkıp bize bu lafları etmeyecek. Hangi istediyse verenler oturup ayıplarıyla susacaklar. Kişi icat ettiğiniz milatla 17-25’ten kendini aklayıp öncesindeki rezilliklerin konusunda benimsenmek yok. Sus ayıbınla otur haddini bil. Seni bu ülkenin milletin yüzde 65’inin rüya bağladığı aykırılık partilerine saldırmaktan, hakaretten ve iftiralardan menederiz. Haddini bil bu lafları mankafa al, düzelt. Küçük Asya Ajansı’na mı suçu atarsın yoksa hakkettiğimiz gibi saf bir dille özür mü dilersin ama bunun peşini bırakmayız. Öyle ‘okyanus ötesinden bilmem hangi dediler’ deyip bilahare gelip karşımıza gelip cerbezeli girgin çözme akıl soramazsın.

“SAYIN VARANK, BU DOLMA İÇİN ÖZÜR DİLEYECEK MİSİN?”

Mustafa Varank kısaca, ‘Bizde de Avrupa’de bile şişkinlik var.

Avrupa’dahi erke maliyetlerinin 50 intaç arttığını iddia ediyor. Dalavere olurda bu büyüklüğünde sellemehüsselam, ayarsız olmaz. Türkiye, TÜİK’e göre da yüzde 80, Almanya yüzdelik 7,5. Avrupa Birliği’ndeki 27 ülkenin üstelik ortalaması da 9,8. Dediği gibi Avrupa enflasyonla kafa edemiyor değil, bizim onda birimiz düzeyinde. ‘Türkiye’deki erke maliyetleri 2 hatim artmış benzer’ diyor. Artım yüzdelik 142 yani bir kalık yarısı büyüklüğünde tıpkısı elan artmış. Onun dediğine bakarak Almanya’da yüzde 500 olması geçişsiz. Almanya’bile yüzde 35. Avrupa ülkelerinin ortalaması da yüzde 39. Yani Türkiye’üstelik yüzde 140 olan erke ‘2 itmam arttı’ diyor. Nasılsa kimse bakmaz, nasılsa kimesne Avrupa’yı incelemiyor. Dünyadan bunların haberi olanaksız, ‘at yalanı, dönüp sayalım inananı.’ Sayın Varank, bu biber dolması üzere kusur dileyecek misin?

“DEVLETİN ELİNDE HANGI VARSA SATIYORLAR”

2021 yılında 10 bin 43 tanesi Milli Emlak’tan, 289 tanesi Özelleştirme İdaresi’nden almak üzere 10 bin 333 gayrimenkul sattılar. Bu seneki duruma bakalım dedik. Şu ana kadar bin 68 gayrimenkul 54 ayrımlı ilde satışa matrut durumda. Geçen yılki 10 bin rakamının haddinden fazla üstünde tıpkı satış bekleniyor.

Sümer Holdinge, Türkiye Şeker Hastalığı Fabrikaları’na, Türkiye Denizcilik İşletmelerine ilgilendiren devletin elinde hangi varsa satıyorlar.

“UMARIZ Kİ TÜRKİYE’NİN BAŞI İRAN AMBARGOSU DELDİĞİNDEKİ GİBİ BÜYÜK DERTLERE GİRMEZ”

Türkiye’da kızıl ithalatı tarihin yeryüzü yüksek noktasında. İnanılmaz artmış durumda. Türkiye’da bankadan döviz almazsın bile Kapalı Çarşı’dan daha ucuza bulur muyum diyerek gidersin. Şöyle bir temel yaşanıyor. Geçmiş bankalarda dolar 18,25 iken, Tutkun Çarşı’birlikte 18,40’a birileri dolar topluyor. Buradan çok pis kokular geliyor. Kalıp Bankası’nın başındaki son mertebe sert, bankaları arayıp bağırıp, çağıran ve bire bir tereddütsüz Çarşı’üstelik olan ve aynı talimatıyla Sınırlanmış Çarşı’daki bilcümle dolarları toplatan aynı başbuğ yardımcısı var. Bunlar ayrımsız işler çeviriyor. Türkiye’nin zer ithalatı geçen seneye bakarak Ocak, Şubat, Mart, April aylarında nısıf yarıya azalmışken ve 2 tonken, Mayıs’tan itibaren Türkiye’nin değerli ithalatında aynı fırlama var. Mayıs’ta 15 titrem değerli ithal etmişiz. Haziran’birlikte 12,5 ton, Temmuz’de 22,5 titrem, Ağustos’ta 31,5 titrem değerli ithal etmişiz. Bu rakamlar geçmişimizde 1-2 ton.

30 titrem kızıl akıl almaz. İddia odur kim Türkiye’deki zer rafinerilerinde dursuz duraksız ara sıra altınlar piyasada satılabilecek 995 milyemlik orana getiriliyor ve bizim rafinerilerimizin damgaları vuruluyor. Sonraları birileri Merbut Çarşı’evet gidip kızıl satıp dolar topluyor. Zira ülkeye dolar geçişsiz. Rusya’nın değerli ihracatı yasak, engelleyim var. Rusya’dan Birleşik Arap Emirlikleri’hangi haddinden fazla değerli gittiği biliniyor. Bizim altındaki 15 bitirme dış alım artışımız cumhurbaşkanımızın Birleşik Zenci Emirlikleri’ne sarılmasından sonra başlıyor. ve kanıt odur kim resmi rakamların haddinden fazla çokça üstünde zer geliyor. Bu işe tıpkı andırmak lazım. Bu noktalar birleştiğinde umarız kim Türkiye’nin başı İran ambargosu deldiğindeki kabilinden iri dertlere girmez. Zira iyi ilgiler içinde olduğumuz Ukrayna Türkiye’yi hem de balaban özel bankamızı ve Ekincilik Bankamızı görmek üzere şikayette bulunmuşlar.”.