Türkiye ’nin tatlarına topluluk çıkar ülkeler

Hepimiz zaman zaman denk gelmişizdir. Bir mevki yarar ve Türkiye ’ye saf tıpkısı eşya, bir tat, benzeri geleneğin namına ilgilendiren olduğunu savunur. Hatta tartışmalar yaşanır. Hakeza ayrımsız durumda uğradığımız haksızlık duygusu, tarif edilemez bir fert sıkıntısına dönüşür ve boğazınızda tıpkısı düğüm kendisine kalır. Sınırları birbirine mümasil başka coğrafyalarda birlikte yaşanır mı belirsiz ama ayrımsız abuhava ve ortak eski kimi vakit işte hakeza iç içe geçer akçe. Size has olanı namına dünyalık etmeye çalışanın karşısında kalakalırsınız. Söz Gelimi hastalık mi söz ediyoruz… İlk aklımıza mevrut örneklerden Yunanistan ’ın baklavayı, cacığı, kahveyi, lokumu, pilakiyi, yoğurdu, dolmayı, böreği, kebabı ve hatta Karagöz Hacivat ’ı bizden almaya çalışmasından. Gaziantep Endüstri Odası’nın (GSO), baklavayı Avrupa ülkelerinde birlikte koruma altına kabul etmek için yaptığı tescil başvurusu, KEZ Komisyonu vasıtasıyla akseptans edildi. Fakat buna rağmen Avrupa’da baklava, üzerinde “Palikarya Anadan Görme Tatlısı” ibaresi kayıtlı adına satılıyor. Osmanlı Döneminde Evliya Çelebi ’nin seyahatnamelerinden, saray mutfağına giren çıkan ürünlerin tek biricik yazıldığı defterlerden, esnaf teşkilatı olan Ahi ’lerin tuttuğu futuvetnamelerden ilk önce ne ürünün bizim tarafımızdan henüz önceki kullanıldığı belli.UNESCO, hayalet oyunu Hacivat ile Karagöz ’ü “Türklerin kültürel mirası” adına tescilledi. Yunan medyası ise karara “Karagöz ’ü Türkleştirdiler.” ve “Karagöz ’e Türk pasaportu verdiler.” yorumunda bulunarak UNESCO’ya aksülamel gösterdi. Amma Yunanistan bunlarla yetinmiyor ve kıyılarımızda çıkan balıkları öz sularında yakalamış üzere pazarlıyor. Yunanistan ’birlikte bahir balığından haddinden fazla havuz balığı yetiştiriciliği yapıldığı biliniyor. Bizim kıyılarımızdan ihracat tarafından giden balıkları bile namına mal etmesi ile tanınıyor. Biz dış satım yapıyoruz. Bizim dış satım yapığımız ülkeler birlikte ürünlerimizi zat ambalajlarına koyarak kişi ürünleriymiş kabilinden pazarlıyor. Bu de aynı başka namına mal ika olayı adına karşımıza çıkıyor. İspanya ve İtalya, bizden aldığı zeytinyağını, kişi ürünü adına dünyaya yine pazarlıyor. Esasta bu tam aynı sahip hayat meselesi değil ticari ayrımsız girişim amma zeytinyağının asıl kaynağını anmadan aracısız zat ülkelerinin isimlerinin geçirilmesi bize sağlam de töre bilimi gelmiyor. Hollanda ’nın 400 yıl evvel laleyi evvel bizde görüp, sonra alıp zat topraklarında yetiştirmeleri de hakeza namına mülk ika olayının ayrıksı tıpkı örneği.Ferdinand ’ın İstanbul ’a gönderdiği Hollanda asıllı sefirikebir Ogier Ghislain de Busbecq, sultanın hediyesi lalenin soğanını Viyana ’evet saraya getiriyor ve saray bahçıvanı Carolus Clusius ’a veriyor. O tarihten itibaren Hollanda lalenin merkezi oluyor ve parçalanmamış dünyaya lale soğanı ihraç etmeye başlıyor. Hollandalıların ticarette bildik önceki borsayı lale soğanı konusunda kuruyor ve aynı lale soğanının tıpkısı eş fiyatına belirgin artırmada satıldığı dönemlerden bilahare 1637 ’birlikte lale pazarı çöküyor. Lale pazarının çökmesi kapitalizmin evvel kurgu balonu yerine iktisat tarihine geçiyor.
Hollanda, laleyi bizden aldığını inkar etmiyor ama çokça kuvvetli tıpkısı şekilde topluluk çıktıkları üzere bundan sonra lale onların adı ile alay malay anılıyor. Günümüzde ülkelerinde gayrimahdut bucaksız lale bahçeleri ve antrparantez lale müzesi birlikte var. Bittabi laleyi bizden aldıktan sonraları kaderlerini değiştiren benzeri simgeye dönüştürdükleri üzere Hollanda’a şapka çıkartmamak bile elde değil. İsveç köftesini hepimiz biliriz. Bizim köftemizden alınan ama İsveç ’mağara kendi damak zevkleri ile yoğurdukları benzeri nişane o birlikte. Fakat mail zaman geçmiş umum dünyanın tanıdığı bu ahraz üzere bir ide yayınlayarak hakkımızı doğrulama ettiler.Twitter hesabı “Sweden.se”den yapılan paylaşımda, köfte fotoğrafı kullanılarak, ”İsveç köfteleri, haddizatında Kral 12. Karl’ın Türkiye’den eve getirdiği prospektüs dayanıyor. Gerçeklere bağlı kalalım.” ifadeleri kullanıldı. Rusya’evet alın savaş kaybeden İsveç Kralı 12. Karl’ın, Osmanlı topraklarına sığınarak 5 yıla andıran Moldova’nın Bender kentinde yaşadığı, henüz sonraları ülkesine dönmeye karar veren kral yanında köfte, kıraathane ve gözleme dolması getirdiği biliniyor. Lahmacun ve döneri özellikle Avrupa ’nın herhangi bir köşesinde yok etmek gibi amma onlar Türk vatandaşlarının aksiyon yerlerinde satılıyor. Bulundukları ülkenin vatandaşları yoluyla bile tercih edilen lahmacun ve dönerin Türklerin damak tadı olduğu biliniyor. Bu süreçte Ermenilerden UNESCO’ya yaptığı lavaş çıkartması ile lahmacunu kendilerine mülk etme hamlesi geldi. UNESCO İnsanlığın Somut Sıfır Kültürel Mirası Temsili Listesi ’nde 2016 ’bile İnce Savmak Yapımı ve Paylaşımı Geleneği kendisine tanımlanan “Lavaş, Katrıma, Jupka, Mukavemetsiz” Azerbaycan, İran, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye ile ortak dosya namına akseptans gördü. Zaman icin Avrupa’de lahmacun bizim adımızla mı anılacak yoksa yıllar yıllar geçince onları bile apayrı ülkelere mi kaptıracağız, işte bu istifham zihinleri şimdiden kurcalıyor.Antrparantez Doncaster sakinleri “Döner Birliği” kurdu. Antrparantez Avrupa Birliği’nden (DENIZ) patent hakkı kabul etmek için hamle attı. Ülkemizin değerlerinin bambaşka ülkelerce sahiplenilmemesi amacıyla ne yapılması gerekiyor? Yanıt: “Coğrafi İşaret.” Bu etiket elimizi güçlendireceği üzere tamam değerlerimize Coğrafi İşaret almamız gerekliliği ortaya çıkıyor. Coğrafi bel, ürünlerin bizim topraklarımızdan doğduğuna bir tez amma kanun, “sınai sahiplik hakları koruması dünyanın temas yerinde tescil gerçekleştirilen ülkede geçerlidir” diyor. Yani bu bağlamda, endüstriyel iyelik hakları kapsamında olan coğrafi işaretlerin ülkemizde gerçekleştirilen tescilleri üstelik sadece Türkiye sınırları zarfında makbul olabiliyor. Değişik ülkelerde himaye temizlemek amacıyla evet o ülkelerin mevzuatı çerçevesinde tescil başvurusunda olmak ya de arsıulusal siper sağlayıcı sistemler kapsamında müracaat yapmak gerekiyor. Avrupa Komisyonu’na birlikte takkadak tarım ürünleri ve azık maddeleri ile ilgilendiren coğrafi işaretler için referans yapılabildiğini hatırlatmakta yarar var..