İspanyol sanatkâr Isabel Flores’in İstanbul tutkusu

Madrid’bile geçen hafta yapılan “JustMad” modern musahabe fuarına katılan Flores, verdiği röportajda, İstanbul’un mimarisindeki etkili renkleri ve motifleri İspanyol sanatıyla harmanlayarak zat tarzını yaratmaya çalıştığını rapor etti. Flores, Mimar Sinan Üniversitesi’nde 2012-2013 döneminde eğitim gördüğünü belirterek “İstanbul’u hep evim kabilinden gördüm. Tıpkı artist amacıyla kendini mebzul hissettiğin ayrımsız yerde uzaklaştırmak çokça önemlidir ve ben kendimi İstanbul’üstelik haddinden fazla bayındır hissettim” dedi. Kendisini birlik ayrımsız İstanbul aşığı kendisine gördüğünü vurgulayan Flores, “Çok şişman bir site olmasına rağmen yaşayanlar beyninde tesanüt çokça art düzeyde. İspanyollar umumi anlamda İstanbul’la ait çok beş altı bilgiye erbap. Gidip görenler birlikte benim ne büyüklüğünde bahtlı olduğumu biliyor. İstanbul’dan kalkmak benim için çok üzücüydü” diye konuştu. İspanyol sanatçı, İstanbul’da kendisini en haddinden fazla etkileyen şeylerden birinin Avrupa ve Asya kıtalarını birbirinden ayıran Boğaz olduğunu dile getirerek İstanbul’un iki yakasında kendisinden ayrımsız düzensiz bırakan, hoşur zar resmi çalışmaları yaptığını anlattı.
“İstanbul’birlikte tıpkı camiye girdiğinde duvarlarda, yerlerde, halıda tezhip sanatının tamlık inceliklerini, güzelliklerini görüyorsun. İstanbul’daki elvan çokça deli dolu. Orada gördüğüm motifler, eserlerimde bana çetin benzeri sabah yeli veriyor. Avrupa ve Amerika’da orta malı reşit laf ve konuşma arasındaki ayırt belki bile İstanbul’birlikte bu kadar çokça belirgin değil. Zanaata elan mümasil olan ve İspanyol sanatıyla harmanladığım bu formülü fethetmek hoşuma gidiyor. Eserlerim benim için mekanlar ortada ayrımsız sohbete evet birlikte kültürler arasında birlikte hayat dönüşüyor.”