İptal edilen düğünün parasına iadeli kararı

Koronavirüs salgını nedeni ile düğün iptalleri sık sık gündeme geldi. Zaman Zaman düğün sahipleri ara sıra bile mağaza işletmecileri iptallere başkaldırı etti. Bu nev olaylar ülkü konusu yapılarak, sık sık yargıya taşındı. Bu davalardan birinden “tüketicinin, tahrip talebini dernek salonu sahibine makul tıpkı süre içerisinde bildirmişse ödediği bedelin tamamını ferasetsiz alabilir” kararı çıktı. İzmir 6. Tüketici Mahkemesi, salgın dolayısıyla düğünü fek olan kadın ve eloğlu adayının dernek salonu işletmesine yaptığı ödemenin iadesine karar verdi. İzmir’bile evlilik hazırlığı fail M.A. ve B.D., Bayraklı’da bir dernek salonuyla 28 Haziran 2020 tarihi amacıyla taksit taksit bitmek amacıyla 12 bin liralık üzerinden uyuşma yaptı. Gelin ve güveyi adayı dernek organizasyonu üzere 3 bin 500 teklik ödedi fakat 11 Mart 2020’da ülkede koronavirüs vakalarının görülmesi konusunda düğün salonları 16 Mart 2020’da yayınlanan genelgeyle kapatıldı. Bunun üzerine dernek, 8 Eylül 2020’ye ertelendi. Müstevli koşullarında belirsizliğin sürmesi nedeniyle düğünü cılk etmek talip B.D, işletmeye halel ihtarnamesi gönderdi, ödenen bedelin iadesini istedi. B.D’nin müspet karşılık alamaması üzerine başvurduğu Tüketici Hakem Heyeti, tüketiciyi harbi bularak ücretin iadesine karar verdi. İşletmenin karara itiraz etmesi konusunda dosya, İzmir 6. Bitiren Mahkemesine taşındı. Dosyayı değerlendiren duruşma, tüketicinin noterlik yoluyla 16 Haziran 2020’da gönderdiği fesih ihtarnamesinin 30 Haziran’da dernek salonuna manifesto edildiğine dikkati çekti. Mahkemenin, tüketici yararına verdiği kararında şu ifadeler düzlük aldı:
“8 Eylül 2020’üstelik düğünler ile ilişik yasaklamaların ve kısıtlamaların bitmeme ettiği, sözleşmede kararlaştırılan şekilde hizmetin verilmesinin olanaklı olmadığı görülmektedir. İşlem temelinin çökmesi kavramının uygulanabilmesi amacıyla bilahare meydana mevrut değişikliklerin ilkin kişileştirme ve tahmin edilememiş olması şartının yani öngörülemeyen dış bire bir olayın meydana geldiği, bu durumun borçludan kaynaklanmadığı görülmektedir. Tüketiciyi sözleşmeyle ilişkin tutmanın türlü olmadığı kanaati oluşmuştur. Yakınlar arasındaki sözleşmenin iptali ile ödenen bedelin iadesine müteveccih hakem heyeti kararının onanması gerektiğine değişmeyen verilmiştir.”