19 Ekim 2017 tarihinde Pan-STARRS teleskobu kullanılarak gözlemlenen esrarlı eğin Oumuamua, benzeri kirli kartopu namına tanımlanmasına karşın elan sonra ‘asteroit’ namına sınıflandırıldı. Yıldızlararası nesnelere ilişkin yeni tıpkısı sınıfın önceki türü olan bu gizemli bilinçlilik, 2022 yılında Neptün’ün yörüngesinden geçerek için devam edecek. Bilgelik insanları, elan bilahare nesnenin tıpkı kirli kartopu olamayacağını resmen açıkladı. Asteroit ve kuyruklu yıldızların süratle saptanabileceğini belirten araştırmacılar, Oumuamua’nın ise henüz ilk görülen tek şeye benzemediğini söylüyor. Dört yıldır nesnenin ne olduğunu tartışan haber insanları, benzeri dizi nazariye ortaya atmış, bunlar arasında nesnenin kuyruklu yıldız, müvellidülma buzu, göktaşı ve hatta feza aracına ilişik olabileceği iddiaları vadi almıştı. Harvard Üniversitesi’nden yıldız fiziği profesörü Avi Loeb’in uzaylılara ilgili tıpkısı gök ara bulucu olduğunu öne sürdüğü gök cismi Oumuamua üzerine kullanılmamış bire bir araştırma yayınlandı. Araştırmada esrarlı nesnenin yapay değil, saf yollarla oluştuğu rapor edildi. Makalenin mir yazarı Stephen Curran’a göre, Oumuamua’nın uzaylılar yoluyla yapılmış olması olanaklı değil. Çünkü eğin, tıpkı feza uzlaştırıcı atılmak için yeterince çabuk ve kullanışlı görünmüyor. Curran antrparantez, Oumuamua’nın öngörülen hızının, âdem yapımı feza araçlarından bile az olduğunu söylüyor. Buna bakarak cismin 40 tonluk tahmini kütlesi, ışıkla erdemli hızlara ulaşmasını engeller. Mavera yandan Curran’ın araştırması da bu gizemli cismin esasta ne olduğuna dair seçkin fikir ortaya atamıyor. Oumuamua üzerine yapılan icraat devam ederken, bu nesnenin yemeden içmeden Güneş’in yerçekimi altında olmadığı ve görünmeyen tıpkısı alçak marifetiyle hızının artırıldığı bilgisine ulaşılmıştı. İtalyan gök bilimci Marco Micheli ise bu isimsiz atiklik artışının, nesnenin süresince kâin gazların salınması sonucu ortaya çıktığını söylemişti.