Erzurum’da asırlık Bardız kilimi, çarkıt motifleriyle baştan dokunuyor

Yakutiye ilçesinde anadan görme çul, umum sanatları, halı yapı, desise, mücevhercilik ve dizayn gibi atölyelerin bulunduğu Erzurum Tekemmül Enstitüsü’nde ayrımsız yandan araştırı, ihya (Ar-Ge), kıymetlendirme, arşivleme ve üretim çalışmaları yaparak yeni bireyler yetiştirilirken, ayrımsız yandan dahi unutulmaya yüz tutan el sanatlarının yaşatılmasına katkıda bulunuluyor. Şenkaya ilçesine ilişkin Bardız Mahallesi’nde, zamanında yörede hüküm süren Selçuklular döneminde üretilen Bardız kiliminin unutulmaması için enstitünün Ar-Ge bölümünce kayran araştırması yapılıyor. Mahalle mahalle gezerek inceledikleri kilim çeşitleri ile motiflerini yeniden etkin enstitü, ağababa yadigarı iki asırlık dokumayı baştan yaşatıyor. Enstitü müdürü Fatma Taşbaşı, Türklerin halıyı bulan millet olduğunu ve Orta Asya’dan Anadolu’ya göçle dahi halkın ensesi kalın kültürle tanıştığını belirtti. Bardız kiliminin yapılışına ilişkin bilgi veren Taşbaşı, “Kilimin bildirme iri özelliği, hakikat boyalarıyla yapılıyor olmasıdır. Rum’daki başka desenlerden ayırılması dahi zeminin ağız ağıza yağız olmasıdır. ‘Zenk düğümü’ tekniğiyle da renklerin kaynaştığı ve birleştiği noktada bir düğümün olması, boşlukların olmaması Bardız kilimine genişlik büyük özelliği katmaktadır.” diye niteleyerek konuştu. Taşbaşı, enstitüde kaybolmaya beniz tutmuş ahali sanatlarını yaşatma hesabına ustalarla bu işe umu koyduklarını anlattı. Kilimlerde çıktı hendesi bezemeler ve desenlerin kullanıldığını söyleyen Taşbaşı, “Bardız kilimini ayıran muhteşem faktörlerden birisi üstelik güldür. Ölçülü Asya’dan mevrut desenlerin aynı çoğunda geometrik bezemeler vardır amma yöresel boyuta geçtiği antlaşma bildirme çok gül motifi kullanılır. Halıların üstelik en iri özelliği gül motifli olmasıdır.” dedi. Kilimlerde geçer birçok desende bölgenin endemik bitkisinin dahi işlendiğini nâkil Taşbaşı, şunları kaydetti: “Ar-Ge bölümünün meydan araştırmalarında sâdır sonuçlara göre Bardız kilimi, imdi yağız istinatgâh üstüne yapılır. Bu kilimlerde iri güller özen çekiyor. Kilimlere yapılan güller, Gün Doğusu Küçük Asya’nun imdi dernekevi endemik bitkilerinden kaynaklanıyor amma tıpkı taraftan bile Kafkasya’dan mevrut Kafkas desenlerinden üstelik etkilendiği gözüküyor. Hem Kafkas desenleri hem da dernekevi bezemeler birbirini etkilemiş ve hakeza tıpkısı son ortaya hamiş. Doğu Anadolu, bu anlamda endemik nebat üstüne varlıklı ayrımsız bölgedir. Ar-Ge Bölümü öğretmenlerinin saha araştırmasıyla aşina genişlik eski desenler, kısaca 200 yıllık desenler enstitümüzde uygulanıyor.”