Türkiye sanayisi; ihracatı, turizmi ve üzere özge makroekonomik verileriyle koronaviürüs salgınının dünyadaki kamu ekonomilere aksi yansımasından zait ayrıştı. Bu süreçte sektörlerin canlanması üzere verilen bağan faizli kredileri kullananlar, ferasetsiz dönüşlerde külfet yaşamadı. Ancak piyasayı ve türlü sektörleri harlatmak amacıyla sunulan bu düşük faizli kredilerin kullananların edindikleri nakdi, döviz ve türevi yatırımlara kullanarak vergi seçmek eğilimi hücre çarptı. Bu eğilimin pahalılık ve akan kategorik üzerinde suratsız etkisi olduğu gözlendi. Bu nedenle ferdî kredilerin sınırlandırılmasını de havi mukannen kriterlerin getirilmesi planlanıyor. Kurumsal kredilerde ise benzeri heves saptanmamakla birlikte, onlar amacıyla da bankalardan alınan nakidin kulanım alanlarının sorgulanacağı tıpkısı yöntem aranacak. Kaynak ve Maliye Bakanı Lütfi Renkler, laf ile ilgilendiren açıklamasında “Türkiye ’bile şu anda ferdî kredilerde korkulu benzeri çoğalma var. Kurumsal kredilerde ise sorun namevcut. Ödemelerinde güçlük söz konusu değil. Bireysel kredilerin sınırlandırılması amacıyla bankalarla görüşmelerimiz var. Bu konuda ara sıra tedbirler aldık amma eskimemiş tedbirler da gündeme ati. Bankalardan, bireysel kredilerin özenle strateji edilmesini istedik. Antrparantez kurumsal namına alınan kredilerin, yani tıpkı yatırım projesi için alınan motivasyon kredilerinin, gerçekte bu proje için kullanıp kullanılmadığı üzerine yeni tıpkı işlem oluşturacağız. Takibi yapılacak. Eskimemiş itimat verilirken nesep anlamda envestisman için kullanılıp kullanılmadığı dikkate alınacak. Alınan krediye konu olan yatırımın tahakkuk durumuna bakılacak.” şeklinde konuştu. Alınacak kararlarda, envestisman üzere çekilen kredileri dövize çevirenlerin önüne geçilmesi amaçlanacak.