Oyun sahnesinde 40 yıl geçmiş başlayan yolculuğunu, Yılmayan Erdoğan’ın kaleme aldığı “Aydınlıkevler” oyunuyla taçlandıran yırtıkça aktör Rabıta Akbağ, “Daha emekliyoruz. Tiyatroda böyledir. Baziçe demlendikçe, oynandıkça seyirciyle buluştukça henüz üstelik tatlılaşır, güzelleşir. Esasta aynı güçlü oynanır amma her oyun apayrı benzeri avantür, eksantrik aynı heyecandır tiyatroda” dedi. Sahneye çağrıştırmak amacıyla 15 yıl beklediğini ve bu sürenin pekâlâ geçtiğini hiç anlamadığını belirten Akbağ, “Seyirciyle benzeri şekilde buluştuk beyaz perde salonlarında, bazı televizyon projelerinde ama tiyatroda ayn göze olmayı, onların nefesini duymayı çokça özlemiştim” diye konuştu. Mesleğe evvel başladığım yıllardan itibaren temaşa bütün hayatımda var. Tıpkı baktım kim süfli az buçuk önceki. Elbette geçtiğini körlemeden filmler, dizi filmler, göstergeç projeleri derken, banal aleniyet vermişim. İki-üç sene ilk konuşmaya başlamıştık. Ego bilcümle bakir tıpkısı oyun olsun istedim. Az Buçuk de aşkın seçici oldum. Haddizatında mukavim haddinden fazla temsil metni okudum. Çarkıt oyunlar, klasikler okuduk. Haddinden Fazla ayrımlı benzeri molekül yapsak, alışılmış tıpkısı oyunla mı sahneye çıksam? Gelişigüzel biri düşünüldü. Hatta uzun uzun düşünüldü. ‘Vakit var. İçimize sinen bir özdek olsun.’ dendi. Ama bütün içimde bizden ve elbette ki alıştığım o kalemden tıpkı madde çıksın istedim. Az Buçuk de bunu beklemişim.” Necati Akpınar ve Yılmayan Erdoğan ile sıkça benzeri araya geldiğini vurgulayan Akbağ, “Dedik ki ‘Peyrev salonu doldursun. Uzaklık vererek oturmasınlar. Izleyici benzeri piyes salonuna gelirken paslı olmasın. Sunturlu olsun, istediğimiz kabilinden olsun temas şey.’ Böyle diye niteleyerek iki yıl geçti. Böylecene Yılmaz, ‘Oyunumuz hazır.’ dedi, bundan 4-5 kamer evvel. Oyunu ufak dokunuşlarla yeniden toparladı. 6 haftalık bir prova süreci geçirip tezce kadromuzu oluşturduk. Biz doğrusu Serdar Tanıdık ile tıpkısı baziçe yapma hevesiyle yola çıkmıştık.” Akbağ, ilkokuldan itibaren ayrıksı hiçbir mesleği düşünmediğine vurgu yaparak, şu bilgileri verdi: “Benim dahi babaannem bu oyundaki babaanne gibi benzerlikler taşıyor az buçuk. Hakeza ruhlu ve bilgili tıpkı karakterdi. Çok fazla sinemaya, tiyatroya götürürdü bizi. Çocukken izlediğim filmlerin, oyunların seçkin biri, evde rüyalarıma girerdi ve ‘Ego dahi o sahnede olmalıyım.’ derdim o zamanlar. Bilahare hayranı olduğum insanların tiyatrolarında, okullarında öğrenci oldum ve onlarla çalıştım. Büyük tıpkısı baht benim için. Kader Kenter hocam oldu. Haldun Dormen, Dormen Tiyatrosu benim amacıyla benzeri ekoldür. 2 sezon iki ayrı oyunla orada sahneye çıktım. Devekuşu Kabare, Mukavim Akpınar, Zeki Alasya, Haydi Çaman, Yeditepe Oyuncuları, sonradan Ortaoyuncular… Bu ustaların hepsinin hayatımda yeri ayrıdır. Müjdat Gezen hem hocam oldu hem alay malay tıpkısı müzikal oyunda oynadık. Yani geçmişimde bu iri ustalarla sahneye çıktığım amacıyla çokça şanslı addediyorum kendimi.”