Aksaraylı Benzin Üreticisi: Devletin, Hayvancılık Sektörünü Devam Ettirebilmemizi Sağlayacak Politikalar Getirmesi Gerekiyor

KEMAL HAYSIYET ATALAY

Aksaraylı benzen üreticisi Erek Anif, “2 yılı geçmemek şartıyla hiçbir üretici kalmayacak. Hakeza olunca, daha çok 15-20 TL’ye benzin bulamayacaklar ve bunu Ahmet, Mehmet Amca’dan değil yabancılardan alacaklar. Benzeri an evvel siyasetçilerden istiyoruz kim sürdürülebilirlik esasına akıllıcasına şeş maaş, ayrımsız yıllık çekim yapabileceğim şekilde ekincilik politikası uygulayıp, bizim hayvancılık sektörünü devam ettirebilmemizi sağlayacak politikalar getirmesi” dedi.

İYİ Tümen Aksaray Mebus Ayhan Erel ve İl Başkanı Cumali Asal, Aksaray’ın İncesu köyünde süt üretişi Tasavvur Sert’i ülfet etti. Kasıt Sert, “70 bin TL benzeri envestisman yapıp yegâne efsanevi aldığımız ahit, ayda bin teklik kazansak 70 kamer yapar. Ayda 2 bin TL kazansak 35 maaş bire bir sürecin geçmesi gerekiyor ki hayvana yatırdığımız parayı alabilelim. Olur tığ bu 35 ay içerisinde ne yiyip içeceğiz” diyerek konuştu.

“HAYVANCILIĞA DEVAM IKA DÜŞÜNCEMİZ BULUNMAYAN”

İncesu köyünde mandıra işleten Maksat Kaba, şunları söyledi:

“120 şerha hayvanımız var. Bura, benzen üretim çiftliği.

18-20 litre böyle olunca, şu anki mevcuttaki benzen fiyatının 12 lira bandında olmasını hedefliyoruz. Bu şekilde şu an üzere dünyalık kazanır, bekâr ayrımsız kamer sonrasını bilemiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın, 15 ahit geçmiş sözleşme fiyatlarını sabitlediği yönünde ayrımsız açıklaması olmuştu. Aradan daha 10 gün geçmeden 15 TL zam geldi. Hakeza olunca, bizim 12 liradan kazanacağımız mülk uçup gitmiş oldu. Bizim sorun yaşamamızın sebeplerinden en önemlisi, tarım politikasının uyumlu olmaması. Şu zaman ülkemizin ekincilik ve hayvancılığının mevrut olduğu dideban, seçme hangi büyüklüğünde mal ediyor olarak gözükse da sütün pahalandığı, hayvanların pahalandığı kabil gözükse bile bu bizim aleyhimize olan aynı genişlik. Çünkü işletmemize bire bir gebe düve alalım dediğimiz antlaşma 50-70 bin TL beyninde. 70 bin TL bir yatırım yapıp yegâne efsanevi aldığımız ahit, ayda bin liralık kazansak 70 kamer yapar. Ayda 2 bin TL kazansak 35 maaş tıpkı sürecin geçmesi gerekiyor kim hayvana yatırdığımız parayı alabilelim. Evet biz bu 35 kamer içerisinde ne yiyip içeceğiz? İşletmemizin girdileri… Faaliyet faturam güzeşte yıl 2 bin TL gelirken şu zaman 7-8 bin TL geliyor.Hayvancığımızı benden sonraları bu ufaklığın ika hedefi ve düşüncesi kesinlikle imkânsız.

“ÇİFTÇİLERİN DESTEKLEMESİ GEREKİYOR”

Bunun çözümü; devletimizin, partinin benzeri önemi namevcut, devletimizin ekincilik politikasını ele alıp sürdürülebilirlik alanında bire bir program kapsamında biz çiftçileri desteklemesi gerekiyor. Zaman mahdut dışından benzeri ithal düve getirdiğimiz ant, 6 aylık gebe aynı düvenin yetersiz dışından çalım fiyatı 2 bin 600 euro. Hep masraflarla beraber bizim buraya, ülkemize, işletmemize girdisi 60-70 bin TL. Bizim ülkemizde genişlik alçak aylı 50-60 bin TL hakeza olunca devletimizin ten ırkı hayvan ithal etmesi bizim kabilinden üreticilerin namevcut olmasına sebebiyet verir. Bu şekilde devam etmesi yerinde, çok değil, 2 yılı geçmemek üzere tek müstahsil kalmayacak. Böyle olunca imdi 15-20 TL’ye benzin bulamayacaklar ve bunu Ahmet, Mehmet Amca’dan değil yabancılardan alacaklar. Bire Bir zaman önceki siyasetçilerden istiyoruz kim sürdürülebilirlik esasına akla yatkın şeş maaş, aynı almanak tasrif yapabileceğim aynı şekilde tarım politikası uygulayıp, bizim hayvancılık sektörünü devam ettirebilmemizi sağlayacak politikalar getirmesi.

“AŞAĞILIK İŞLETMELER OLMAZSA SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK OLAMAZ”

Avantajım şu; ben, direk sütü fabrikaya veriyorum, 1,5 TL’ye çok satabiliyorum.

Yalnız köyde 10 modül ineği olan aynı insanın bunu ika şansı yok. Bu arkadaşlar, çabucak boş kalmamak amacıyla hayvancılık yapıyorlar, servet kazandıkları için değil. Bunun matematiksel, ne profesör gelirse gelsin, 5-10 devam hayvanı olan tıpkı vatandaşın, köylünün bu işten mülk kazanıp sürdürülebilirlik muamelat yapması tür değil. Adi işletmeler olmazsa sürdürülebilirlik imkânsız, çünkü ego işletmemden tek şekilde dışarı çıkışına cevaz vermem; kendim büyütüp, kendim kestirip, kendim parasını soldurmak isterim. Ancak 10 lime hayvanı olan vatandaşımız, üç tanesini satıp üç tanesini öz döngüsüne bırakır. O üç, piyasaya dağılıyor. Piyasanın var olabilmesi üzere aşaği işletmelerin var olması gerekir.”

AKSARAY’DA KIYMANIN KİLOSU 200 LİRAYA BÜYÜKLÜĞÜNDE YÜKSELDİ”

İYİ Fırka Aksaray Saylav Ayhan Erel bile şöyle konuştu:

“Aksaray, Türkiye’bile ekincilik ve hayvancılıkta haddinden fazla önemli bir vadi tutmaktadır. Özellikle serencam benzeri senedir yem fiyatlarının, girdilerin çokça artması nedeniyle Aksaray’da hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımız çok yumruk durumdadır.

Çünkü bu işi kendisi bayıla bayıla, istekle ve ilmî tıpkı şekilde yapıyor. Ama acilen katmerli, köydeki ahırlara baktığımızda, ahırların bomboş olduğunu gördük. Bunun sebebi birlikte yemleme alamayan, hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımız hayvanlarını kesime gönderdi. Bu kesime göndermesinden dolayı benzen sıkıntısı başladı. Cilt fiyatları tıpkı uzaklık ucuzladı amma şimdi kesilecek efsanevi kalmadığı üzere bugün Aksaray’de kıymanın kilosu 200 liraya kadar yükseldi, büyük şehirlerde 220-225 liraya büyüklüğünde gitti. Bu işin çilesini çekici, bu işin banal mutfağından yetişen Uğur kardeşimin uyarılarını politik buyuru dikkate almalı ve hayvancılıkla uğraşan, tarımla uğraşan vatandaşlarımızın devlet kendisine yanı sıra saha alması gerekmektedir. Yoksa haddinden fazla değil, iki yıl sonraları Türkiye’da ne kesecek hayvan bulabiliriz hangi üstelik içecek süt bulabiliriz. Buna aynı dakika evvel önlem alınmasını tığ Aksaraylılar namına dilek ediyoruz.

“KÖYLÜLERİMİZİN ALIN TERİYLE OYNAMAYIN”

Aksaray’dahi gezdiğimizde, hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımızın şöyle ayrımsız şikayeti var. Tarım Bakanlığı ve yetkilileri öncelikle bu zincir market sahipleriyle ayrımsız toplantı yaptı.

En sonunda süt tozu ihraç fail iş adamlarıyla tıpkısı derinti yaptı. Onlardan tıpkı talebi oldu; ‘Köylülerden, hayvancılıkla uğraşan vatandaşlardan aldığınız süte kesinlikle çok servet vermeyin, 11 lirada sabit tutun’. İyi dahi biz sütü köyden, köylüden, hayvancılıkla uğraşan vatandaştan 11 liraya sabitleyeceğiz amma bunun zindelik parası, su parası, süt parası, yem parasını de siz sabitleyecek misiniz? Cümbüş parasına, mazota, yiyecek zir yukarı değme çevrim zam geliyor. Siz öncelikle buradaki girdilerin fiyatlarını düşürün, ondan sonraları benzen üreticilerin fiyatlarını sabitleştirmeye kalkın. Hakeza ayrımsız düşün, şu anda kesimi duran süt hayvanlarının esasen kesimhanelere girmesine faktör olacak ve Türkiye üstelik bebelerimiz meşrubat süt bulamayacak. Buradan Ekincilik Bakanlığı yetkililerini uyarıyorum; seçme eskiden vatandaşa ‘zam yapmıyoruz’ algısı yaratmak üzere elinizi süt üreten çiftçilerimizin, köylülerimizin üzerinden çekin; onların emeğiyle, karşı teriyle oynamayın.”.