Uz İpek: Monitör ve tiyatroyu ayırmıyorum

Kendisinden ve oyunculuk serüveninden bahsederek röportajına başlayan Çevrimli İpek, doğma tahaccüm Ankaralı olduğunu dile getirdi. Ailesi dolayısıyla Ankara ile bağlarının tek kopmadığını belirten İpek, piyes ve oyunbazlık macerasının başlangıcından bahsetti ve ortaöğretim yıllarına dayanan olayda koca öğrenci ihtiyacı sonrasında arkadaşlarının önerisiyle baht eseri tiyatroyla tanıştığını söyledi. “Provada metni okumaya başlayınca büyülü tıpkı molekül oldu. Bu işi yapmam gerektiğini düşündüm. Sonrasında bile ayrımsız elan apayrı ayrımsız mesleği hiç düşünmedim.” diyen aktör, mesleğine duyduğu sevgiyi “O yıllarda aslında tıpkısı meslek hayalim yoktu. Otomobil işlerine meraklıydım o periyot, bedii yönü beni çokça çekiyordu. Oyuncu olmasam sanırım kaportacı oldurdum. Bence herkesin ne işi yaparsa yapsın, farkında olmadığı amma çok mebzul yapabileceği meslekler var. Ego mesleğimle tanıştığım için çok mutluyum. Ancak çok iri bir savaşım ve uğraşla bu noktaya geldim. Bu benim üzere hiç bitmeyen bir macera. Beceri seviyesi nerede başlıyor onu da bilmiyorum. Zira bu meslekte temas periyot bakir bir husus öğreniyorsunuz. 50 yaşındayım ve hala sahnede kullanılmamış bir husus keşfettiğimde mutlu oluyorum.” ifadeleriyle dile getirdi. “Ben göstergeç oyunculuğunun küçümsenmemesi gerektiğini düşünüyorum. Tabiatıyla ki seyretme tiyatrocusunun alanı sahnedir. Amma televizyonda da seyircinin gözü hesabına alıcı var. Vaktiyle köpoğluluk, televizyon ve temsil oyunculuğu adına ikiye müstesna. Ego bu ayrıma katılmıyorum. Oyunbazlık, oyunculuktur. Oyunculuğun olmazsa olamaz metotları vardır. Bunu hem tiyatroda hem televizyonda hem birlikte sinemada uygulamanız gerekir. O yüzden televizyonu ve oyun sahnesini birbirinden ayırmıyorum.”