TZOB: Üreticilerimiz girdi fiyatlarına yetişemiyor

Azık fiyatları güzeşte seneleri aratacak seviyede yükselirken, denk artışının nedenlerini ortadan kaldırmaya müteveccih politikalar üretiliyor. Ürünlerin önceki depar noktası olan çiftçilerin temsilcisi konumundaki Türkiye Tarım Odaları Birliği (TZOB) dahi girdi fiyatlarının düşürülmesini sağlayacak önlemlerin alınması önerisinde bulundu. TZOB Umumi Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye ’nin gün çiçeği ekim alanı ve üretim miktarı adına 75 ülke beyninde evvel 10 ülkeden biri olduğunu söyleyerek, “Günâşık üretimimiz Türkiye bitkisel yağ sanayinin incelmemiş husus ihtiyacını karşılayamamaktadır. Ülkemiz gündöndü ithalatında 165 mutluluk beyninde sunu çok ithalat fail ülkeler beyninde düzlük almaktadır. Tüketimdeki artma dolayısıyla ithalata tabiiyet devam etmektedir. Günâşık tarımının sorunlarına mihman çözümler üretilmesi kaçınılmaz arkaç gelmiştir. Ayçiçeği üstüne çalışan kamu, özel sektör, üniversiteler ve meslek kuruluşları önyargısız, yöre koşulsuz teşrikimesai ortamında sorunlara eğilmezlerse toplumun esas azık ihtiyaçlarından biri olan ayçiçeği yağı şiddetli istihlak maddesi olarak raflarda yerini alacaktır.şeklinde konuştu.Ülkemizde üretilen semirtilmiş çiçekli bitkiler içerisinde ayçiçeği toplanmış besili evlat üretiminden yüzde 53 pay almaktadır. Halkımızın genelde nebati yağ yerine ayçiçeğini yeğleme etmesi ve ekim nöbetinde anne bitki olması önemini daha birlikte artırmaktadır. İthalat eski yıllarda çoğunlukla ayçiçeği yağı şeklinde yapılırken akıbet yıllarda iz ithalatı henüz aşkın yapıldı. 2015-2020 yılları ortada gündöndü ithalat miktarı 3,4 ikmal arttı. 2015 yılında 340 bin titrem olan günâşık ithalatımız 2020 yılında 1 milyon 145 bin tona yükseldi. Akıbet 6 yılda ülkemizin yalnız gün çiçeği ürünü değil, yağ ithalatı dahi arttı. Filhakika yağ ithalatı 2015 yılında 798 bin titrem iken, 2018 yılında 498 bin tona gerilemesine karşın 2020 yılında 805 bin tona yükseldi. Bu yılda ayçiçeği yağı ithalatının yüzdelik 96,4 ’ü tor yağ olarak yapıldı. İthalata 2020 yılında nişane, yağ ve küspe gelmek üzere mecmu 1,5 milyar dolar ödendi. Hasat döneminde gündöndü yahut ayçiçeği yağı ithalatı yapılmamalıdır. Yapıldığı dönemlerde bile gümrük vergisi oranlarındaki ayarlamalar üreticilerimizi kıygın etmemelidir. Dünyada az çok ilişkin sayıda ülkede ballıdarı üretildiğini kaydeden Bayraktar, “Ülkemiz, dünyada genişlik çok sıska ve sofralık incir üretimi ve ihracatı yapmaktadır.İncir üretim alanı yönünden ilk iki talih yüzde 21,7 ’ ile Fas ve yüzdelik 18 ile Türkiye ’dir. Dünyada yaklaşık 1 milyon tonun üzerinde ballıdarı üretilmektedir. Bundan 125 bin ton civarında zayıf ballıdarı elde edilmektedir. Acun incir üretiminin yüzde 24 ’cavlak gerçekleştiren Türkiye, 320 bin titrem ile önceki tam vadi alırken, yüzdelik 17,1 ’ini gerçekleştiren Akdarı 225 bin titrem ile ikinci ve 153 bin ton ile üretimin yüzde 11,7 ’sini gerçekleştiren Fas üçüncü tam kayran almaktadır. Bütün sıska ballıdarı ihracatı sonuç beş yılda averaj 50-55 bin ton yerine gerçekleşti. İhracatımız 2010 yılında 211 milyon dolar iken bu cirim 2020 yılında 338 milyon dolara yükseldi. Hedefimiz meful ve melfuf değeri erdemli ayrı ayrı ürünler haline getirerek ihracatı 500 milyon doların üzerine derk etmek olmalıdır. 10 yıllık dönemde hep incir ihracatının ortalama yüzde 80 ’lik kısmı zayıf incirden oluşmuştur. Bu ihracatın kısaca yarısı Avrupa ülkelerine ve Amerika Bir Devletleri ’ne yapılmaktadır. Bakir ahzüita arayışlarını sürdürmeliyiz.” diyerek uzvi tarımın desteklenmesi gerektiğini savundu.Girdi kullanımında düşüşe faktör olacak bu uzanım zirai üretimde azalmayı birlikte getirerek ülkemiz azık güvencesini olumsuz etkileyeceği kadar azık enflasyonunun artmasına dahi hastalık olacaktır. Sonuç 1 yılda, müstahsil maliyetlerinde koca ağırlığı olan üre gübresi yüzde 130, Doğu Küçük Asya Projesi (DAP) gübresi yüzdelik 155, kâh tarımsal ilaçlar yüzdelik 60, besi yemi yüzdelik 55, benzin yemi yüzdelik 57, sertifikalı hububat tohumluğu fiyatları yüzdelik 63, elektrik fiyatları ise, yüzde 56 artmıştır. Üreticilerin üretimden vazgeçmemeleri için tarımsal girdi fiyatlarını düşürecek tedbirlerin şipşak alınması, devletimizin yapması müstelzim genişlik kebir görevlerden biri haline geldi. Gübrede sunulan destekleri artırarak mazotta olduğu kabil tezek fiyatının de yüzdelik 50 ’si destek namına verilmeli, destek verilmeyen yemleme ve nebat himaye ürünlerine bindi getirilmeli, tarımsal sulamada beğenilen elektrikte idrak ve fonlar kaldırılmalı fiyatta düşüş sağlanmalıdır. Evgin önlem yerine bu taleplerimizin ele alınmasını bekliyoruz.” dedi..
Share: