Türkiye-Mısır müzakerelerinde ikinci dolaşma başladı

Gün Doğusu Akdeniz ve Libya, lehçe açıdan bakıldığında iki ülkenin direkt rakiplik halinde olduğu ve tıpkısı uyum yaşanması durumunda iki ülkenin dahi hesaplı çıkabileceği başlıca iki alan yerine öne çıkıyor. Türkiye-Mısır ilişkilerinin yumuşayabileceğine ilgili önceki sinyallerin kamuoyuna yansımasının üzerinden benzeri yıl geçti. İstihbarat düzeyinde başlayan temasların son vermesiyle görüşmeler diplomatik alana taşınmış ve 5-6 Mayıs 2021 ’de Türk Dışişleri Bakanlığından aynı yıldız bilimi Mısırlı meslektaşları ile Kahire ’dahi görüşmüştü. Bu görüşmelerde son dönemde bire bir rakiplik alanına dönüşen ve iki devlet üzere berenarı rüçhan konular ortada düzlük düzlük Doğu Akdeniz ve Libya başta tevessül etmek üzere, Irak ve Suriye gibi lehçe meselelere munzam olarak Türkiye ’deki Mısır diasporasının domine ettiği ikili ilişkiler ve ticari konuların ele alındığı biliniyor. Sekiz yıllık kesintinin arkası sıra gerçekleşen yüz yüze görüşmede bu meselelerin tümünde bire bir antant sağlanması elbette benzer değildi. Filhakika görüşmenin amacı mutabakattan tekessür ele alınan meselelerde tarafların birbirini tartması ve pozisyonlarını alın tarafa iletmesidir.Nitekim bu görüşmenin peşi sıra iki talih yetkililerince yapılan açıklamalarda, müzakerelerin müspet bire bir atmosferde geçtiği ve devamının birlikte gelebileceğine dayalı mesajlar yöre plana çıktı. Başka benzeri deyişle politik/jeopolitik bağlamda Maşrık Akdeniz ve Libya, ikili ilişkilerde ise ticaret hacminin artırılması ve Türkiye ’bile kâin ve serian rastgele görüşü külah fail Mısırlı muhalifler konusunun yöre plana çıkması beklenebilir. Dört aylık sürenin ardından, Akdarı Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin 7-8 Ilkgüz tarihlerinde Türkiye ’ye gerçekleştirecekleri musahabe ve böylelikle ikinci tur görüşmelerin gerçekleşecek olması dahi tarafların ilişkilerin yeniden normalleşmesine olumlu yaklaştıklarına dayalı tıpkı işaret niteliğinde. Bu açıdan bakıldığında tarafların artık meselelerin içeriği üzerinde yoğunlaşması muhtemel. Bambaşka tıpkısı deyişle siyasi/jeopolitik bağlamda Şarki Akdeniz ve Libya, düet ilişkilerde ise tecim hacminin artırılması ve Türkiye ’birlikte mevcut ve alelacele seçme görüşü sahne fail Mısırlı muhalifler konusunun yöre plana çıkması beklenebilir. Bölgesel açıdan bakıldığında iki ülkenin doğrudan rakiplik halinde olduğu ve benzeri neva yaşanması durumunda iki ülkenin birlikte ekonomik çıkabileceği esas iki düzlük; Maşrık Akdeniz ve Libya.Darı ’ın Şarki Akdeniz ’bile Türkiyesiz aynı denklemin işlemeyeceğini görmesi ve Yunanistan ’la imzaladığı anlaşmalarda Türkiye ’nin hassasiyetlerini dikkate alması bu anlamda koca ayrımsız ses seda. Türkiye ’nin Libya hükümetinin yanı sıra meydan almasına rağmen Darı ’la karşı karşıya gelmemek amacıyla hassasiyet göstermesi ve 2020 yılının başından itibaren ihsas düzeyinde kayırıcı düzey görüşmeler gerçekleştirmesi üstelik tarafların karşılıklı kendisine birbirlerinin hassasiyetlerini göstermiş olması açısından önem taşıyor. Kilitsiz Küreksiz tefhim etmek icabında bu iki alanda atılacak adımlar düet ilişkileri belirleyecek önemde. Bu açıdan bakıldığında Mısır ’ın Şark Akdeniz ’da Türkiye ’nin hassasiyetlerini gözeten tavrını devam ettirmesi ve Libya ’daki geçiş sürecinde müspet racon oynaması önem taşıyor. Sürecin bu düzlemde ilerlemesi hem Maşrık Akdeniz hem Libya ’da iki ülkeyi soylu erki bir noktaya taşıyacaktır. 2022 ’ye büyüklüğünde baştan dengeyi sağlamayı hedefleyen Akdarı ’ın bu amacına ulaşabilmesi üzere Şarki Akdeniz ’deki rezervleri kullanıma sokması gerekiyor. Arz şişman doğal gaz sahası olan Zohr ’a ehil olmasına karşın bu rezervlerden yararlanamaması, Akdarı ’ın Maşrık Akdeniz politikasını gözden geçirmesi gerektiğini gözler önüne seriyor.Özellikle Maşrık Akdeniz ’deki doğalgaz rezervlerinin kullanımı Mısır açısından epey ehemmiyet taşıyor. Akdarı 2000 ’li yılların başında Gündüz Feneri doğalgaz hattı üzerinden İsrail, Suriye ve Ürdün ’e doğal gaz satarken 2012 sonrasında dış alımcı konumuna düştü. Faaliyet üretiminin dahi doğalgaza sadık olduğu düşünüldüğünde Doğu Akdeniz ’deki doğalgaz rezervlerinin çıkarılması ve kullanılmasının Darı ve Türkiye açısından önemi ortaya çıkıyor. 2022 ’ye kadar baştan dengeyi sağlamayı hedefleyen Akdarı ’ın bu amacına ulaşabilmesi için Gün Doğusu Akdeniz ’deki rezervleri kullanıma sokması gerekiyor. İki büyüklük arasındaki ticari ilişkilerin analizini eden uzmanlar, sunu büyük gaz sahası olan Zohr ’a cemaat olmasına rağmen bu rezervlerden yararlanamaması, Darı ’ın Şark Akdeniz politikasını gözden geçirmesi gerektiğini gözler önüne seriyor. Zımnında Maşrık Akdeniz ’bile Türkiye ile gerçekleşecek bir iş birliği iki talih üzere de koca hesaplı çıktılar sağlayacağını savunuyor. Bölgesel meselelerde yaşanan gerginlik ile detant sarkacı global oyuncuların tavırları ile yakından ilişkili. Bölgede somut tıpkısı aşama atmamasına karşın ESIR ’nin tansiyonu artırıcı sinyaller vermesi, ilişkilerin gerilmesine zemin hazırlamıştı.Fakat MEMLUK ’nin bölgedeki askeri varlığını korumasına karşın somut ve etken politikalar geliştirememesi ülkelerin baştan aynı değerlendirme yapması ve kişi ajandalarına dönmesine misil açtı. Türkiye-Darı arasındaki tecim hacmi, siyasi ilişkilerin bozulmasına rağmen kararlı tıpkı şekilde bitmeme etti. Aşağıdaki tabloda üstelik görüldüğü üzere, 2016 ve 2017 yıllarında kısmi düşüş yaşansa de sonraki yıllarda baştan bir toparlanma yaşandığı bariz görülüyor. Darı 110 milyona yakın nüfusu ile akla yatkın koşullarda üretim ve envestisman hazırlık edebileceği ülkelere ihtiyaç duyuyor. Türkiye açısından bakıldığında ise Akdarı hem nüfusu hem dahi Afrika’ya açılan bap olması zımnında Türkiye ekonomisine katkıda bulunabilecek ayrımsız konuma ehil. Akdarı’ın 10 yıldır 240-260 bilyon dolar aralığında değişip duran GSYİH ’si erkek artışının çokça gerisinde kalık durumda. Nedeniyle adam başına sakıt sağlık azalmış ve sağlık dağılımı anbean dengesizleşmiştir. Ekilebilir tarım arazisi miktarı ise yüzdelik 30-35 bandında seyretmekte ve maalesef son yıllarda yaşanan susuzluk ekincilik sektörünü daha balaban zorluklara düşürüyor.Bu alanlarda Türkiye ’nin Darı ’a yapacağı know-how transferi ve başka katkılar, gelecekte yaşayabileceği sıkıntıları azaltacaktır. İki devlet beyninde duyum düzeyinde görüşmelerin yapıldığına dayalı bilginin kamuoyuna yansımasından ve hele görüşmelerin diplomatik alanda başladığı Mayıs ayından bu yana yeryüzü fazla tartışılan iş Türkiye ’da kâin Mısırlı muhalifler konusu oldu. Öncelikle bu konunun çeşitli çevrelerce abartıldığını ve hatta çarpıtıldığını tercüman olmak gerekir. Meselenin abartılan tarafı, sanki bilcümle ilişkileri –dolayısıyla müzakereleri- belirleyen yegâne meseleymiş kadar yansıtılmasıdır. Türkiye ’deki Mısırlı muhaliflerin belirsiz tıpkısı akıl defteri çerçevesinde akım etmediğini ve Darı ’ın güvenliğini tehdit edecek faaliyetlere imza atmadığını de iki devlet yetkilileri gayet gani biliyor. Meselenin çarpıtılan tarafı ise Türkiye ’deki bilcümle muhaliflerin fazlasıyla mütecanis ve parçalanmamış benzeri bakışla ele alınarak Müslüman Kardeşler mensubu olduğuna müteveccih oluşturulan algıdan kaynaklanıyor.Türkiye ’deki Mısırlı muhaliflerin bilinmeyen aynı andaç çerçevesinde hareket etmediğini ve Akdarı ’ın güvenliğini tehdit edecek faaliyetlere imza atmadığını dahi iki devlet yetkilileri gayet iyi biliyor. Antrparantez Mısırlı muhaliflerin İngiltere ilkin almak üzere birçok Avrupa ülkesinde üstelik bulunduğunu ve bu durumun iki mutluluk ilişkilerinde yeğin benzeri dava alanına dönüşmediğini dahi uyarmak gerekiyor. Danışmalar başlamadan haddinden fazla önce ve ancak özellikle müzakerelerin başlamasıyla gelişigüzel bir nice aykırı ismin Türkiye-Darı normalleşmesinden sevinme duyduklarını berrak dile getirmiş olması dahi dikkate derece. Bu tabela totaliter bire bir gözle değerlendirildiğinde şu sonuca vurmak cins: Müzakerelerin lehçe, jeopolitik ve ticari alanlarda ilerlemesi durumunda “Mısırlı muhalifler meselesi” amacıyla çözüm yolları fayrap etmek birlikte kolaylaşacaktır. Bu anlamda tarafların maksimalist ve dinsiz tavırlardan ırak durması olumlu tıpkı başlangıç olacaktır. Türkiye ile Mısır beyninde gerçekleşen diplomatik müzakerat beklenen hızda ilerlemese da sekiz yıllık kesintinin ardından müspet ayrımsız havada seyrediyor ve heybetli ayrımsız ilenme yaşanmaması yerinde müzakerelerin devam etmesi bekleniyor.Bu etap siyasi normalleşmeyi kolaylaştırmakla kalmayacak, iki ülkedeki akademisyenler, gazeteciler, entelektüeller ve iş insanları için hem ruh bilimsel deşarj hem da cereyan serbestisi sağlayacaktır. Dışişleri heyetlerinin siyasal, jeopolitik ve ikili ilişkilerde muayyen tıpkısı küşayiş mezuniyet etmesinin peşi sıra sonraki turlarda görüşmelerin çeşitlendirilmesi üstelik normalleşmeyi kolaylaştıracaktır. Iktisat, Tecim, Ekincilik ve Orman bakanlıkları gözetiminde yapılacak görüşmeler bu alanlardaki iş birliği potansiyelini artıracak ve böylelikle mutabakatın elan zor olduğu politik meselelerde duruluk kat edilmesini birlikte kolaylaştıracaktır..