Sazak ’de limonlar kadınların elinden dünya pazarına hazırlanıyor

Sazak’in Efdal ilçesinde üretilen “Kütdiken ve Lamas” limonunda hasat sürerken, kadınlar bahçeden depoya uzanan emekli yolculukta ağır çalışma harcıyor. Devlet genelinde tüketilen limonun yüzde 80’inin karşılandığı Mersin Ağacı’de, yaklaşık ayrımsız ay evvel başlayan “Kütdiken ve Lamas” limonunda hasat sakır sakır sürüyor. Ayrımsız taraftan hasat yapılırken, özge taraftan toplanan limonlar çöz çevre ile ihracata ulaşmak üzere kadınların elinden özenle paketleniyor. Limonun başkenti adına tanıdık ülkede tüketilen değme 3 limondan 2’sinin üretildiği Efdal ilçesinde üstelik erkeklerden daha çok kadınlar hem bahçelerde hasat yapıyor, hem üstelik ayrıştırma ve sarma işlemlerine fiilen büyüklük ve familya ekonomilerine aheste yardım sağlıyor. Özenle sarılıp Mersin Ağacı ve Nevşehir’birlikte itici gelgel depolarına alınan limonlar, yılın 8 kocaoğlan boyunca Türkiye’nin dışında 60 ülkeye dahi gönderiliyor.Bölgemiz bilinen, ‘Kütdiken’ ve ‘Lamas’ limonunun temel merkezidir. Şu anda hasadın ortasındayız. Hasadımız bitmeme ediyor. Bölgemiz yıllardan beri dünya birlikte eşi ve bir sıfır kem asrı yaşlanmış aynı süredir, tabii benzeri depolama sistemine erbap olan ‘yatak’ ve ‘dinlenme’ limonun üstelik bir zamanda esas merkezidir.” dedi. Bahçelerden hasat edilen limonları depo ortamına getirdiklerini anımsatan Delice, “Burada tesisin içerisinde görmüş olduğunuz hanımefendilerin önüne kabile gestalt ayrılarak hijyenik tıpkı şekilde akla yatkın ambalajlama sistemi ile ambalajlanıp vikaye edilerek antipatik hava depolarında depolanması amacıyla bulunmuş olduğumuz merkezden gönderiyoruz. Elbette bu haddinden fazla efor bir aksiyon. Yani bu depolanma sisteminin bir okulu, tıpkısı merkezi, eğitimi olmadı. Bu insanlar atlarından analarından, bacılarından öğür olduğu danışma eserini ortaya koyuyorlar. Ben böyle bire bir tekellüm eserini ortaya koyup, ulaşmak ulaşmak dokuyup bu limonları ambalajlayan bölgemizdeki yekpare hanımefendilere çok çok teşekkür eylemek istiyorum.Bölgemizin böyle çiftçilere, hakeza emeği sabık hanımefendiler olduğu müddetçe sırtı yere gelmeyecektir, ben bu tekellüm eserini ortaya koyan, emeği güzeşte herkese çokça haddinden fazla teşekkür ediyorum.” diye konuştu. Hasat döneminde müteharrik işçilerden Nazlı Gürsoy, “Şu anda sulu zırtlak işliyoruz. Bu sulu zırtlak kasalardan buralara dökülüyor. Dip tarafımıza boyluyoruz, yoz boydan şişman boya akıllıca sıralanmış. Kolesterole bol geliyor, tansiyona söz gelimi, tansiyonumuz yükseldiği ahit ılık suyun içerisine az buçuk sulu zırtlak sıktığımızda faydası oluyor. Doğrayıp yiyoruz. 2 yıldır virüs var, sıkıyoruz, biz 2 yıldır burada tıpkı hastalık görmedik.” ifadelerini kullandı. 3 ay süreyle sulu zırtlak işinde çalışanlardan Fatma Uğuz, “2 kızım var, biri üniversiteyi bitirdi, biri de darülfünun okuyor.Sabah 07.30’dahi başlıyoruz, 16.30’a kadar çalışıyoruz. Limonla geçimimizi sağlamaya çalışıyoruz.” şeklinde konuştu. 3 dakikada 250 limonun aldığı kasaları doldurduğunu belirten Uğuz, ellerinin alışkan olması zımnında sıra şekilde paketleme yaptıklarını dile getirdi. Limonu kesip yerinde işleyip Ürgüp ’e götürerek itici albeni depolarına kaldırdıklarını aktaran pres sahibi Yaşar Duruer, orada dahi bölgeden revan işçiler yoluyla tekrar sandıklara alınarak ıskartalarından ayıklandığını, hem devlet içine hem dahi sıkıntılı dışına gönderildiğini kaydetti..