Samuel Beckett’in absürt tiyatrosu: Godot’yu Beklerken

İlk misil 1949 yılında Frenkçe kendisine kaleme alınan seyir oyunu, 1953 yılında Paris ’te sahnelenmiş ve 1954 yılında İngilizceye çevrilmiştir. Bu seyir oyunu, absürt tiyatronun önceki yapıtlarından biri yerine akseptans edilmektedir. Saçma piyes için yeryüzü çok inceleme yazılmış oyunu adına akseptans görmektedir. Giriş, evolüsyon ve sonuç barındırmayan nişane, yer ve karakter özellikleri açısından üstelik çok bilgelik vermemektedir. Gitgide mutluluk çapında benzeri nam kazandı. 1954 yılında Beckett yoluyla kâh değişikliklerle İngilizceye çevrildi ve başka ülkelerde dahi sahnelenmeye başladı. Öncü (Zamanının ilerisinde olan, var olanı aşan ve yıpranmamış eğilimlere meni eden artist grupları evet üstelik sanat anlayışları amacıyla makbul deyim) yerine nitelenmesine karşın birden klasikleşti. Oyunun varoluş sancıları çekici kahramanları, yolları kesiştiğinde birbirleriyle bildirişim kurmaya meşgul. Seçkin dönme yinelenen bu ritüelde bellek işlevinin adına getiremeyince da gerçekliğin kesinliğinden uzaklaşmaya başlarlar. Kimilerine göre bütün zamanların genişlik iyisi olan bu oyun, 21. yüzyılda bile kafamızda soru işaretleri bırakmaya devam ediyor. İkinci Dünya Savaşı sırasında hayat bulan oyun, umudun ve yaşamanın haykırışıdır. Godot ’u Beklerken 1954 yılında Türkiye ’birlikte ilk defa İstanbul’üstelik Kıytırık Görüntü Tiyatrosu yoluyla sahnelendi. Ankara Konferans Tiyatrosu eliyle üstelik 1963 yılında önceki sahnelediği oyun oldu. Bilinmezliğin içre hayatını sürdüren ve temas gösteri içerisinde olmadan gelecekten imge besleyici insanların halidir Godot ’u Beklerken. SONU GELMEYEN ANLAMSIZ BEKLEYİŞ Tiyatroyu tutulmak büyüklüğünde okumayı seviyorsanız Godot ’u Beklerken ’i mutlaka okumalısınız. Sonu gelmeyen, boş bekleyişi anlatan, saçma tiyatronun arz koskocaman örneklerinden biridir. Can Alıcı yanlarından biri okuyucunun, izleyicinin fikirlerini hareketlendiren imgelemeleridir. Baziçe; anlamsızlığı, hiçliği, amaçsızlığı, çaresizliği, bitmişliği, bekleyişi ve tekmil bunların sıkıntılarını anlatır. Vladimir Didi ve Estragon Gogo adlı iki karakterinin tıpkısı ağaç dibinde Godot ’u beklemesi. Fakat Godot gelmez, Godot elhak gelmeyecektir, ihtimal bile Godot yoktur, bilemiyoruz. Godot ’yu beklerken, Vladimir ve Estragon beyninde sabık zekâdan mahrum, boş, yersiz, yersiz ve absürt konuşmalar müstehap. Aslında bu konuşmalar tek bile anlamsız değildir. Çabucak çakozlamak için yaklaşmak değil kullanmak gerekmektedir.