Orta büyüklükte tıpkı kara deliğin yeryüzü ruhlu kanıtı bulundu

Esmer delikler, rastgele tür maddeyi ve ışığı namına çekebilecek büyüklüğünde kıvrak bire bir cazibe alanı olan ve kütleleri az çok nazik olan kozmik yapılardır. Bu delikler, hiçbir mum yaymadığından esmer olarak nitelendirilirler. Benzeri yağız deliği aracısız gözlemek imkânsızdır. Bilindiği üzere tıpkısı nesnenin görülebilmesi için, kendisinden çerağ çıkması veya namına gelen ışığı yansıtması gerekir; meğerse karaca delikler çok yakınından güzeşte ışıkları birlikte yuttuğundan etrafa katiyen ışık yaymazlar. Varlıkları sadece çevrelerinde oluşan cazibe kuvvetlerinden anlaşılan bu kozmik yapılar, dinç bire bir şekilde X ışını yaymalarıyla bilinirler. Amerikalı Millî Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA), kişmiri delikle ilişkin kanıtın, iki X ışını müşahede evi ve Hubble Feza Teleskobu’nun verilerini inceleyici New Hampshire Üniversitesi’nde görevli haber insanları tarafından keşfedildiğini duyurdu. Güneş’in 50 bin acımasız büyüklükteki kara deliğin izinin 2006’dan bu yana sürüldüğü, asuman bilimcileri ilk harekete geçiren şeyin, 3XMM J215022.4−055108 adı verilen hareketli X ışını parlaması olduğu belirtildi. X ışını parlamasının hemen iki senaryoyla açıklanabileceğini dile getiren faaliyet ekibinin lideri Dacheng Lin, bunları Gökyolu Galaksisi dışında benzeri yıldızı yutan mutedil kütleli tıpkısı yağız mapushane ya birlikte Samanyolu’nda soğuyan bire bir nötron yıldızı olarak sıraladı. Bu noktada X ışınının yekpare yerinin tespiti üzere devreye giren Hubble Teleskobu, parlamanın, Samanyolu Galaksisi’nde ırak tıpkı noktadan değil ayrımlı bir galaksinin dış kısmında tehlikeli kader kümesinden kaynaklandığına dair ruhlu tıpkı argüman buldu. Galaksilerin aut kısmının, mutedil büyüklükte kara delikler keşfedilmesi muhtemel bölge olduğuna işaret edilirken, Li, Hubble’ın elde ettiği haber doğrultusunda orta büyüklükte aynı kara deliğin, ışının “arz muhtemel açıklaması” olduğunu belirtti. Namına çokça yakın ayrımsız yıldızı parçalamasının el açtığı parlamayı inceleyici gök bilimciler, kara deliğin kütlesinin Güneş’in 50 bin katı olduğunu adisyon etti. Orta büyüklükteki yağız deliklerin, yağız mapushane gelişiminde ince süredir aranan “kayıp bölüt” olduğu belirtiliyor.