Koronavirüs nedeniyle içtimai medyada geçirilen süre arttı

Koronavirüs zımnında milyonlarca emanet evlerine bekinmek zorunda kalmıştı. Bu süreçte genel ağ kullanımının çok artması, sosyal medyada geçirilen sürenin dahi yükselmesine illet oldu. Necmettin Erbakan Üniversitesi eliyle; 577 dirilik ile online yapılan araştırmada, elan önceki 3 saat olan içtimai medya kullanımının salgın sürecinde 5 saate çıktığı ölçüldü, Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) İletişim Çalışmaları Aplikasyon ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Gaye Koçyiğit; müstevli ile uğraş kapsamında toplumsal izolasyonun uygulandığı ve insanların evde kaldığı sürede, toplumsal medyanın elan fazla kullanılmaya başlandığına bel ederek şu bilgilere kayran verdi: “Salgın öncesinde 3 saat olan içtimai iletişim araçları yararlanma süresi pandemi günlerinde 5 saati geçtiği tayin edildi. Araştırmada, kullanıcıların yüzde 52’sinin dahi içtimai medya yararlanma alışkanlıklarının değiştiği belirlendi. Kullanıcıların yüzdelik 55 ’ine bakarak sosyo-kültürel etkenler içtimai medya kullanma alışkanlıklarını değiştirmektedir. Katılımcılara bakarak toplumsal iletişim araçları platformlarının çeşitliliği, ayrımlı kanaat arayışlarına sebep olmaktadır. Kullanıcıların yüzde 54’ünü, toplumsal iletişim araçları içeriklerini emin bulmadığını söyledi. Mavera yandan televizyon, gazete, radyo üzere geleneksel iletişim araçları içeriklerini güvenli bulanların oranının ise yüzde 55 olduğu saptandı.” Koşulların içtimai medyaya olan bağımlılığı artırdığını düşünenlerin oranının yüzdelik 59 olduğuna dikkati çekici Koçyiğit, “Araştırmaya katılanların yüzdelik 44’ü toplumsal medyayı aylamak için kullanırken yüzdelik 31’i vukuf olmak, yüzdelik 10’u öğrenme sürecini yemlemek, yüzdelik 8’i sosyalleşmeye katkı hatırlamak ve yüzdelik 7’si birlikte gayrı amaçlar amacıyla kullandığını belirtti.” dedi. Toplumsal medya ile halkoyu oluşturmada duyguların ve şahsi kanaatlerin, objektif gerçeğin önüne geçtiğini düşünenlerin oranının yüzdelik 60 olduğu nâkil Koçyiğit, kullanıcıların yüzde 52’sinin, toplumsal iletişim araçları ile doğruların önemini yitirmeye başladığını düşündüğünü belirtti.