İlk şahıs sayımından günümüze değişenler

28 Ekim 1927’birlikte gerçekleştirilen Türkiye Cumhuriyeti’nin geçmiş şahıs sayımının yıl dönümü dolayısıyla Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve TÜBİTAK ULAKBİM’in belgelerinden aynı tedvin yapıldı. Cumhuriyet Altını tarihinde ilk defa 1927’birlikte gerçekleştirilen eş sayımından güzeşte yıla büyüklüğünde erkek 5 ikmal arttı. Bu dönemde eş nüfusu 7 milyondan 40,3 milyona, koca nüfusu bile 6,6 milyondan 40,5 milyona yükseldi. İlk çağlardan itibaren devletler yahut topluluklar, bazen çeri niteliği haiz nüfusu denetlemek üzere bazen de konuşu kaygılarla koca sayımına gitti. Türk tarihinde kişi sayımları önceki olarak Selçuklular ve İlhanlılar döneminde gerçekleştirilirken, Osmanlı İmparatorluğu’nda bile tadat uygulaması sürdürüldü. İmparatorluk döneminde çağcıl isim sayımlarının öncüsü olma niteliğindeki ilk tadat, II. Mahmut döneminde “1831 sayımı” adına kayıtlara geçti. bahis konusu nüfus sayımı, bozulan algı sisteminin yeniden düzenlenmesi, kaldırılan Yeniçeri Ocağı’nın arkası sıra kurulan kalaba için gerekli âdem varlığının tespit edilebilmesi amaçlarıyla gerçekleştirildi. söz konusu sayımda halk, bu kayıtlarda İslam ve nasrani (Dindar olmayan uyruklar) oluşmak üzere iki grupta ele alındı.Kayıtlar, 1844, 1852, 1856, 1866, 1881-82 ve 1905 yıllarında lehçe veya umumi kişi sayımlarıyla güncellendi. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan 1965’e kadar ilişik otoriteler yoluyla “şahıs artırıcı çoğalma politikası” izlenirken, bu tarihten sonra isim artışının sınırlandırılması yönünde politikalara geçildi. Sonuç dönemde ise doğurganlık hızının giderek azalması dolayısıyla nüfusun yenilenebilirliğinin korunması için politikalar uygulandı. Cumhuriyet tarihinde evvel özlük sayımı 28 Teşrinievvel 1927’de yapılırken, bitmeme eden yıllarda rastgele 5 senede bir şahıs sayımına gidildi. 2007 yılında “Adrese Dayalı Şahıs Kayıt Sistemi”hangi geçilmesiyle almanak bazda verilerin toplanması sağlandı. İlk sayımın yapıldığı 1927 yılında 13 milyon 554 bin sevimli olarak tayin edilen mecmu can, 2017 yılında 5 tekmil artışla 80 milyon 810 bin 525 kişiye artık. söz konusu dönemde avrat nüfusu 7 milyondan 40,3 milyona, ayvaz nüfusu bile 6,6 milyondan 40,5 milyona yükseldi. Cumhuriyetin geçmiş yıllarında köy nüfusu şehirlilere bakarak yüksek iken göçler dolayısıyla 1985 yılı bakımından şehirlerdeki kişi sayısı köy nüfusunu geçti. Zat başına tıpkısı kadının yaşamı süresince dünyaya getirdiği averaj bala sayısını anlatım eden “toplanmış doğurganlık hızı” de kayıtların başladığı 1980 tarihinde 3,41 iken, sabık yıl 2,07 yavru kendisine gerçekleşti. Bu boyut, doğurganlığın nüfusun yenilenme düzeyi olan 2,10’un altında kaldığını gösterdi. Aynı tarihler kıyaslandığında, bebek ahiret yolculuğu hızının da binde 126’dan binde 9,2’ye düştüğü görüldü. Mavera yandan 1975 yılında okuma çit bilmeyenlerin sayısı 7,6 milyon iken, 2016’dahi bu ölçü 2,5 milyona geriledi. 1980 yılında Türkiye’de aylak sayısı 690 bin yaşama, gelişim gücüne katılma oranı yüzde 62,9, işsizlik oranı yüzde 3,6 iken, Orak Ayı 2018 bakımından atıl sayısı 3,5 milyon hayat, gelişim gücüne katılma oranı yüzdelik 54, aylaklık oranı üstelik yüzde 12,9 oldu. Nüfus Bilimsel göstergelerdeki mevcut eğilimler bitmeme ettiği takdirde, 2017 yılında 80 milyon 810 bin 525 yaşama olan Türkiye nüfusunun, 2023 yılında 86 milyon 907 bin 367 kişiye çıkması, 2069 yılına büyüklüğünde artarak 107 milyon 664 bin 79 kişiyle sunu yüksek değerine ulaşması, bu yıldan itibaren azalışa geçmesi ve 2080 yılında 107 milyon 100 bin 904 kişiye gerilemesi bekleniyor.Nüfusun gözyaşı yapısının mefret aynı göstergesi niteliğindeki ortanca yaşın 2080’bile 45 olması öngörülüyor. .