İletişim Başkanı Fahrettin Altun: BiP ve Yaay kadar milli platformlara yönelimin artması olumlu

Akıbet günlerde mahremiyet ilkeleriyle bir anda gündeme oturan WhatsApp, verileri artık Facebook ile paylaşacağını açıklamıştı. Herhangi Bir hangi kadar entelekt mesajlaşma uygulaması, bu kararını ertelediğini duyursa üstelik milyonlarca kullanıcı almaşık uygulamalara yöneldi. söz konusu kararın peşi sıra, ülkemizde ise BiP ve Yaay gibi  milli platformlara olan bağlam arttı. Türkiye Cahillik Vakfı (TÜGVA) vasıtasıyla Avrupa ’dahi hararetli Türkiye asıllı gençlere müteveccih düzenlenen “Dijital Çağda Medya Okuryazarlığı” projesinin açılış programı, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun ’un katılımıyla gerçekleştirildi. Fahrettin Altun, videoteyp konuşma yöntemiyle planlı programda, son yıllarda politik, askeri, hesaplı ve beşeri gücü küsurat Türkiye ’nin bir zamanda aynı telef savaşıyla üstelik yüz yüze kaldığını söyledi. Çıkmaz kalkışmasından çarpış teşebbüsüne, kazançlı saldırılardan yıldırı eylemlerine büyüklüğünde bu yıpratma savaşının farklı veçhelerinin yaşandığını anlatan Fahrettin Altun, Türkiye ’nin hiçbir baskıya üzeri eğmeden Reisicumhur Recep Tayyip Erdoğan ’ın liderliğinde hedeflerine akla yatkın ilerlediğini aktardı. Zatî veriler konusundaki çifte standartlar karşısında BiP ve Yaay kadar milli platformlara yönelimin artması müspet bir gelişme.” ifadelerini kullandı.. Fahrettin Altun, şu değerlendirmede bulundu: “Yerel ve milli platformlara bunaltıcı bire bir envestisman yapılması gerektiği aşikar. Bugün itibarıyla bu ihtiyacın ne kadar müstacel benzeri ihtiyaç olduğunu gördük. Zira bu dijital platformların aslında bize anlatıldığı gibi, etkisiz tıpkı yatak olmadıkları açık tıpkısı şekilde görülmüş durumda. Bunların temas biri, arkasında holdinglerin, medya devlerinin olduğu; pekala siyasete, ekonomiye ilişkin meselelerde taraf olan birer özne. Özneliklerini gizleyerek kendilerini tıpkısı aktör değil tıpkısı hakem kabilinden yansıtan bu platformların esasen hangi kadar taraftar, cepheli ve yeri geldiğinde panel, sosyal meselelere karışan olabildiğini gördük. Demek kim bu platformlar, bu teknolojiler ‘yansız, hars üstü, evrensel evet birlikte global ’ diye niteleyerek meşrulaştırılabilecek platformlar değil. Bu platformların da her şekilde öz isim ve hesaplarına debi edebildiklerini görüyoruz. O ahit sayısal alanda cümbüş gösterecek yerel ve milli bildirişim platformlarının güçlendirilmesine ihtiyacımız var.Bu nedenle hele gelişim dünyasının bu noktada yapacağı envestisman çokça muhteşem. Bu takkadak kamunun sırtlanması gereken tıpkı dara değil. Hususi sektörün da bu alana yatırım yapması Türkiye ’nin mukadderatı açısından, açık oturum alanın selameti açsısından, demokrasinin ve istikrarın korunması açısından, daha dimdik bir iktisadi alanın inşası bakımından berenarı bulunmaz.” Dijital dünyada “siber yurt” ve “siber düzenlilik” konularının da üstünde hassasiyetle durulması gerektiğini tamlayan Fahrettin Altun, “Uluslararası ünsiyet metinlerine göre ‘devletlerin egemenliği ilkesi ’ siber alanda üstelik geçerlidir. Tığ sayısal sınırlarımız süresince de sayısal faşistlik ve sömürgeciliğe alın kararlılıkla savaş ediyoruz. Bütün bu yıpratma savaşı aktörlerine, onların ülkemiz içindeki temsilcilerine karşın bu mücadeleyi veriyoruz. Sayısal alanda de ülkemizin, vatandaşlarının egemenliğini korumaya mücahede ediyoruz. Bu çerçevede gerçekleştirdiğimiz içtimai medya düzenlemesi sonucunda sosyal iletişim araçları şirketleri bugün Türkiye ’üstelik ofislerini açmaya başladılar. Yapılan düzenlemelerle içtimai ağ sağlayıcılarının bu yıpranmamış yükümlülüklere neva sağlaması bekleniyor.” dedi. Dalavere ve kurgunun, akıllıca ve hakikatin önüne geçtiği “hamur ötesi” (koltuk-truth) adına adlandırılan tıpkısı dönemin içinden geçildiğini hatırlatan Fahrettin Altun, “Kötü Huylu unsurlar yoluyla hakikate çekişme açılan aynı dönemi deneyim ediyoruz. Biz bu dönemde tahrifata ve fitneye karşı köken amacıyla elimizdeki bütün imkanlarla mücadele etmek durumundayız. Türkiye olarak ‘yaşa gerçeklik ’ ilkesiyle değme alanda olduğu gibi sayısal alanda bile türe ve temiz hikmet üzere çalışıyoruz ve buna bitmeme edeceğiz.” diye niteleyerek konuştu. Fahrettin Altun, kullanıcılara degaje kitlelere algı, bilgelik iktisap, vukuf terazi ve içerik reprodüksiyon imkanı sunan toplumsal medyanın, dezenformasyon gayeli bilim ve içeriklerin kontrolsüz yayılmasıyla hikmet kirliliğine hastalık olabildiğini ve tiksinti söylemi, matlup operasyonları üzere kötü huylu faaliyetler üzere kullanılabildiğini söyledi. Söz Gelişi, Fransız devletinin ‘Fransa tipi İslam ’ provokasyonları ve karikatür hadsizliğinin toplumsal medyada kötü huylu matlup isteyerek kullanılması bu alandaki dezenformasyonu artırmış durumda. Bunlara alın tetik kalkmak ve uğraşmak esastır.” değerlendirmesinde bulundu. .