Cumhurbaşkanlığı Envestisman Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu, Boehringer Ingelheim ile Abdi İbrahim hareket birliğine ilgilendiren, “Ülkemizin reçete tedarikindeki güvenliğine yardım sağlayıcı bire bir teşrikimesai ve envestisman olacağını görüyorum.” dedi. Dağlıoğlu, Boehringer Ingelheim ’mağara Türkiye ’de yerelleşme planlarını derman sektörünün kebir oyuncularından Abdi İbrahim İlaç Uran ve Tecim SAVUŞMAK teşrikimesai ile hayata geçirmesine yönelik düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ’ın liderliğinde 2003 yılından bu yana yapılan reformlarla beraber Türkiye ’nin ekonomisinde değiş ve liberalleşmeyle bu arada iri benzeri muvaffakiyet yakaladığını söyledi. Dağlıoğlu, Türkiye ’nin 2003 yılından bu güne kadar almanak sayı farkı yüzde 5,1 büyüdüğünü, 2003 yılında 30 bilyon dolar civarında olan ihracatının, bugün gelinen noktada yıllıklandırılmış malumat ile 200 milyar doları geçtiğini ifade ederek “Arsıulusal direkt yatırımlar perspektifinden bakıldığında Türkiye, 2003 yılından bu yana 230 bilyon dolardan çok envestisman çekmiş oldu.” diye niteleyerek konuştu.Sürdürülebilirlik ve dijitalleşmeye meni fail Dağlıoğlu, şunları kaydetti: “Dirim bilimlerinin geneli ve alelhusus reçete sektörü bizim üzere sunu mefret sektörlerden biri. Salgın döneminde bu alanla ilişkin yatırımlar çokça dikkati çekti. Ülkelerin şu esas kadar enfrastrüktür yatırımları, müstevli ile mücadelede canlı oldu. Kamu hususi aksiyon birliğiyle yapılan hastanelerimizin müstacelen devreye alınmasıyla Türkiye vatandaşlarına sunma gür şekilde keyif hizmeti sunmuş oldu. Dirim bilimleri alanında yatırımların artarak bitmeme edeceğini öngörüyoruz. Dünyada bile uluslararası aracısız yatırım hareketlerinde yaşam bilimlerinin vahim bire bir payı var. Biz Türkiye ’nin bu alanda henüz çok envestisman almasını istiyoruz.” Dağlıoğlu, Türkiye ’nin henüz fazla tılsım yatırımı alabileceğini aktararak, Türkiye ’nin yılda kestirmece 35 bilyon dolarlık keyif harcamasının bulunduğunu ve 8 milyon dolar civarında dahi reçete pazarının olduğunu, özge coğrafyalara ulaşmada ağır sıklet benzeri gizil sunduğunu söyledi. Ekonomi Islahat Programı ’nda Cumhurbaşkanı Erdoğan ’ın Keyif Endüstrileri Başkanlığı ’nın kurulacağını duyurduğunu anımsatan Dağlıoğlu, “Uluslararası çıkar yol üreticilerinin, iyileştiren maşa üreticilerinin Türkiye ’bile bundan sonra yerelleşmesini istiyoruz ve politikalarımızı buna bakarak geliştiriyoruz.Dağlıoğlu, bugünkü yatırımın, merkezi sinir sistemine yönelik ilaçlar, şeker hastalığı ilaçları ve kardiyovasküler kabil kronik emraz denilen alanlarda tedarikinin güvenceye alınması mukteza mahsulat olduğuna inandığını aktararak, “Ülkemizin çıkar yol tedarikindeki güvenliğine yardım sağlayan bire bir teşrikimesai ve yatırım olacağını görüyorum.” dedi. Boehringer Ingelheim META Bölgesi Idareci Direktörü ve İnsan Sağlığı Birimi Başkanı Mohammed Desise-Tawil ise taze ve canlı nüfusu, kalifiye insan sermayesi, ferah aranje meydan yapısı, ateş parçası tahaccüm dinamikleri ve benzersiz konumu ile Türkiye ’nin, bölgenin en majör ülkesi adına ön plana çıktığını söyleyerek, şunları kaydetti: “Boehringer Ingelheim, 1994 yılından bu yana Türkiye ’birlikte cümbüş gösteriyor. Firmamız, 2002 yılından bu yana, Türkiye ’bile 60 ’tan fazla er girişim klinik araştırı gerçekleştirmiş olup, bu klinik çalışmalarda 2 bin 500 ’ün üstünde hastaya ulaşılmış ve bu hastaların tedaviye er erişimleri sağlanmıştır. Klinik araştırma ve çalışmalara arttırma olarak, bugün ayrımsız araya gelmemize kurgu olan mahallîleşme ajandamız kapsamında Boehringer Ingelheim, şeker hastalığı, merkezi asap sistemi ve kardiyovasküler hastalık alanlarında yenilikçi ve öncü ürünlerini Türkiye ’da üretecektir. Yöreselleşme çalışmaları sonuçlandığında, önümüzdeki 5 yıl içerisinde eş sağlığı portföylerinde değme 2 kutu ilaçtan 1 ’inin Türkiye ’da üretilmesi planlanmaktadır.Bu kapsamda Boehringer Ingelheim ’ın yenilikçi ürünlerini yerelleştireceğiz. Hipertansiyon tedavisine yönelik nişane sonrasında, merkezi asap sistemi ve diyabet alanlarındaki ürünleri üstelik Türkiye ’dahi üreteceğiz. bununla birlikte lüzumlu know-how ’ı birlikte Almanya ’dan Türkiye ’ye kazandırmış olacağız. Bu kabil hisse senedi birliklerinin elan de artması ve Türkiye ’nin mail coğrafyamızda reçete endüstrisinin üretim üssü haline gelmeye başlaması bizleri heyecanlandırıyor. Abdi İbrahim kendisine uluslararası standartlardaki istihsal kalitemiz ile hareket birliklerimize yenilerini ekleyerek, endüstrimizi zirveye taşıyacağımıza inanıyoruz.”.