Seçme tür maddeyi ve ışığı kendisine çekebilecek kadar zihayat bir çekim alanı olan ve kütleleri berenarı balaban olan kozmik yapılara, karaca mapus deniyor. İsmini Amerikalı astronom Edwin Hubble’dan alan ve 1990 yılında Uzay Mekiği Discovery aracılığıyla Dünya etrafındaki yörüngesine taşınan Hubble Uzay Teleskobu, IC 5063 isimli galaksinin merkezindeki dev ayrımsız kişmiri deliğin çekirdeğinden yansıyan ışığı görüntülemeyi başardı. Astronomlar, yağız deliğin çekirdeğinden yansıyan ışığın yarattığı gölgelerin rastgele tarafa akla yatkın 36 bin mum yılı uzaklığa yayıldığını tayin etti. Bu ışıkların bizim sistemimizin merkezine olan uzaklığı ise 156 milyon çerağ yılı. Süper kütleli esmer deliğin kendisi ışık yaymasa dahi bu ışıkların, galaksinin merkezindeki sakil kuvvetler dolayısıyla oluştuğu adisyon ediliyor.
Bu çerağ sayesinde galaksinin temas tarafının muhtemelen türap bulutlarıyla ciltli olduğu sonucuna vasıl astronomlar, galaksinin değme yerinde böyle mum kaynakları olabileceği, ancak türap bulutlarının oluşturduğu gölgeler yüzünden görünemeyebileceklerini söylüyor. Harvard Üniversitesi Smithsonian Astrofizik Merkezi yetkilisi Peter Maksym, “Bu galaksinin gelişmemiş ayrımsız müddet önceki ayrıksı bir galaksiyle kesiştiğini ve bu yüzden rastgele tarafa toz yayılabileceğini ilkin biliyorduk. Kara mapushane iticilerinin çekirdeğin etrafındaki tozların yayılmasına amil olabileceği ihtimali bile mevcut.” açıklamasını yaptı. Instagram: @eshteknoloji