Havalede IBAN ile alıcının isminin farklı olmasından banka sorumlu değil

Etraflı süren davalar ve itirazlardan sonradan, denk aynı olaydan yola çıkılarak “Havalelere IBAN ile hesap adının karşılaştırmasında banka sorumlu değil” bir kararı makbuz. Vezneci havalelerinde vatandaşların mağdur olmaması yerine Yargıtay’dan büyük benzeri karar imdi. Faziletli mahkeme; bankanın IBAN numarasının alıcıya ilgilendiren olup olmadığını taharri etme üzere ayrımsız sorumluluğunun bulunmadığına hükmetti. Milyonlarca havale işlemi için misil dokuma edecek karara bahis olan görüngü, arsıulusal tıpkısı şirketin Kore merkezli şirkete dünyalık yollamak istemesiyle gerçekleşti. Benzeri banka şubesine başvurma fail şirket yetkilisi, ticari ilişkisi olduğu ve Kore’da faaliyet gösteren müşareket ile yaptığı işle ilgilendiren adına bu şirkete 15 bin dolar havale gönderdi. 21 bölüm sonraları yine bir IBAN numarası ile 15 bin dolar elan gönderdi. Parayı banka yetkilisine veren şeriklik yetkilisi, tıpkı zamanda gönderilmesini istediği şirketin adını ve İnternational Bank Account Number (IBAN)’ı verdi. Aradan geçen zamana karşın paranın müşterinin eline geçmediğini öğrenen müşareket yetkilisi hayatının şokunu yaşadı. Bankadan paranın iadesini talep fail şirket yetkilisi, talebi idraksiz çevrilince Esas Tecim Mahkemesi’nin yolunu tuttu.Mahkemeli vezneci ise bankaya husumetin yöneltilemeyeceğini, davacının zarardan şahsen sorumlu olan Voguers Co. Ltd. Şti.’den talepte bulunması gerektiğini, davacının 30 bin Dolar ithalat bedelinin ihracatçı sevgili dışı şirkete aktarma edilmesi üzere satışa ilişkin proforma fatura ile birlikte iki skor dış alım bedeli para aktarımı formunu şubeye ilettiğini dile getirdi. Bankanın bağlanmış komut ve proforma faturada kâin vezneci bilgilerine bakarak davacının temenni ettiği IBAN’a transferi gerçekleştirdiğini, bankanın davacının talimatı doğrultusunda cereyan ettiğini, sav dışı şirketin yakın adresini ele nâkil hackerlerin düzme proforma fatura ve IBAN oluşturduklarının öğrenildiğini öne sürdü. IBAN’ın dava dışı şirkete ilgili olmadığını, davacının arsıulusal ayyarlık sonucu uğradığı zararını kusuru bulunmayan bankadan arzu etmeye çalıştığını, müvekkili bankanın yandaş banka ile iletişim yaptığını ancak lehdar bankanın özlük kanunlarına bakarak transfer işleminin lehdar ismine göre değil IBAN üzerinden mamul olması sebebiyle iadeli talebinin yapılamayacağını bildirdiğini, müvekkili bankanın olayda gelişigüzel kusurunun olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istedi.Bankanın mal sektöründe hayatiyet gösteriyor olması ve uzmanlık alanı zımnında henüz aşkın özen yükümlülüğü altında bulunduğu, davacı IBAN’ı yanlış bildirmiş olsa birlikte sistemin sağladığı kolaylıktan faydalanan bankanın ödeme yardımcısı konumundaki havale alıcısının bulunduğu vezneci vasıtası ile bildirme azından azrail ismi ve adisyon numarası eşleştirmesini yapması ve devretme işlemini bu doğrultuda gerçekleştirmesinin yatırım sahiplerinin korunabilmesi açısından hususiyet düzeninin beklediği bire bir özen yükümlülüğü olduğuna hükmetti. Mahkeme olayda herhangi bir iki tarafın denk kusurlarıyla zarara sebebiyet verdikleri gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile mahkemeli bankanın yüzdelik 50 kusuruna karşılama fail 15 bin Dolar asıl alınarak itirazın bu hacim üzerinden iptaline, davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine değişmeyen verdi. Kararı davalı banka temyiz edince devreye giren Yargıtay 19. Ülfet Dairesi, mahkeme hükmünü bozdu. Bozma kararında; “Davalı vezneci tarafından davacının bağlanmış talimatında belirtilen iban numarası gözetilerek devretme yapılması olayında davalıya atfedilebilecek benzeri ayıp bulunmamasına rağmen mahkemece konkre olayın değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek kayıtlı şekilde hâkimiyet kurulması akilane görülmemiştir.” ifadesi yer aldı.Emsal nitelikte benzeri karara imza atan Ülfet Umumi Müesses, mahkeme hükmünü bozdu. Kararda; “Vezneci eliyle davacının mukayyet ferman ve proforma faturada kâin vezneci bilgilerine güvenerek davacının rica ettiği IBAN’a servet transferi gerçekleştirilmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, IBAN sistemi ile ilişik açıklamalara düz bırakılmış olup, uluslararası banka hesap numarasının İngilizce karşılığı olan kelimelere ilgili geçmiş harflerden oluşan IBAN ile yapılan havale işleminde, bu numaranın verilmesinden sonradan banka ismi, ülke ismi, hesap numarası ve bunun kadar melfuf bilgilere gerekseme olmadığı, yirmi iki sayı kod ve rakamdan oluşan bu sistemde havale işlemi sırasında aynı rakamın hatalı girilmesi hâlinde sistemin kavisli IBAN uyarısı vereceği, sistemin cümle sakıncasız olup, rakamların mesabesinde yahut sırasında yapılacak aynı yanlışlığı akseptans etmediği belirtilmiştir. Murafaa, paranın gönderildiği İngiltere’deki banka hesabının aşağılık ithalatçı şirkete ilişkin olup olmadığının belirlenmesinin olabilir olmadığı, İngiliz hukukunda mülk transferi gerçekleştirilirken IBAN ile alıcının isminin uyuşup uyuşmadığını araştırı yükümlülüğünü öngören benzeri yasa hükmüne rastlanılmadığı belirtilmiştir. Dosya içerisindeki ehlivukuf raporunu düzenleyen bilirkişilerin nitelikleri birlikte dikkate alındığında rapor düzenlenmeye topluluk oldukları, davalı bankanın savlayıcı müşareket yoluyla sunulan IBAN bilgilerine göre havale işlemlerini gerçekleştirdiği, paranın gönderildiği IBAN ile havale alıcısının isminin benzeri olup olmadığını kontrol ika yükümlülüğünün bulunmadığı anlaşılmaktadır.Hâl hakeza olunca; tarafların çapraz iddia ve savunmalarına, dosyadaki mazbata ve kanıtlara, tahrip kararında açıklanan gerektirici nedenlere bakarak, Hukuk Umumi Kurulunca da benimsenen Özel Kat fesih kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. şiddet fikir çokluğu ile bozulmuştur.”.