Evrende gezegenimize mümasil 40 milyar planet olmasına karşın, bibi Acun ’nın dışında bire bir yaşamın olduğunu kanıtlayan bulguya rastlanmadı. Ancak Harvard Üniversitesi Gök Bilimi Bölümü Başkanı Prof. Avi Loeb’e bakarak, acun dışı gönül ilgilendiren aynı vücut yakın zamanda gezegenimizin yakınından geçti. “Acun Dışı: Dünyanın Ötesinde Akil Yaşamın İlk İşareti” adlı kitabında bu konuya ara getiren profesör, “Oumuamua” isimli bahis konusu cismin tıpkı göktaşı değil uzaylı teknolojisinin ürünü olduğu iddiasında. Loeb, iddiasını bakmak amacıyla cismin elan önceki keşfedilen tek göktaşına benzemediğini ve gelişigüzel göktaşından yahut kuyruklu yıldızlardan arz beş altı 10 tekmil daha reflektör olduğunun altını çiziyor. Loeb’in ilgi çektiği bu üst, ilk kez Teşrinievvel 2017 ’dahi tespit edilmiş ve Gündüz Sistemi ’hangi dışarıdan gelmiş evvel yıldızlararası şuurluluk kendisine tanımlanmıştı.
19 Ekim 2017 tarihinde Kanadalı fizikçi ve gök bilimci Robert Weryk, gözlemleri esnasında aynı üst keşfetti. İlk namına Pan-STARRS teleskobu kullanılarak gözlemlenen gizemli vücut Oumuamua, ayrımsız kirli kartopu adına tanımlanmasına karşın daha sonradan ‘asteroit‘ adına sınıflandırıldı. Yıldızlararası nesnelere ait bakir tıpkısı sınıfın ilk türü olan bu esrarlı nesne, 2022 yılında Neptün’ün yörüngesinden geçerek için devam edecek. Marifet insanları, daha sonra nesnenin benzeri kuyruklu yıldız olamayacağını resmen açıkladı. Asteroit ve akrep yıldızların hızla saptanabileceğini belirten araştırmacılar, Oumuamua’nın ise daha önceki tanıdık tek şeye benzemediğini söylüyor. Mayıs ayında yayınlanan bire bir araştırmada, Oumuamua ’nın devasa benzeri moleküler buluttan kopan ve hidrojenden oluşan aynı “buz dağı” olduğu rapor edilmişti. Fakat müvellidülma buzu yıllar ortamında eriyeceği amacıyla bu düşünüm dikkate alınmadı. Bu de gizemli nesnenin bibi uzaylılara ait olabileceği ihtimalini yeniden gündeme getirdi. Hangi olduğu bilcümle yerine mahsus olmayan Oumuamua’nın yörüngesi, ayrıksı gök cisimlerinden berenarı ayrımlı ve tamam namına cismin hangi olduğu henüz bilinmiyor. Tanımlanamayan bu bilinçlilik üzerine şimdiye kadar birçok kanıt ortaya atıldı. Kimine göre Oumuamua başka tıpkısı medeniyet yoluyla gönderilmiş aynı feza gemisiyken, kimine göre ise bu şuurluluk yemeden içmeden ayrımsız asuman cisminden ibaret.
19 Ekim 2017 tarihinde Kanadalı fizikçi ve gök bilimci Robert Weryk, gözlemleri esnasında aynı üst keşfetti. İlk namına Pan-STARRS teleskobu kullanılarak gözlemlenen gizemli vücut Oumuamua, ayrımsız kirli kartopu adına tanımlanmasına karşın daha sonradan ‘asteroit‘ adına sınıflandırıldı. Yıldızlararası nesnelere ait bakir tıpkısı sınıfın ilk türü olan bu esrarlı nesne, 2022 yılında Neptün’ün yörüngesinden geçerek için devam edecek. Marifet insanları, daha sonra nesnenin benzeri kuyruklu yıldız olamayacağını resmen açıkladı. Asteroit ve akrep yıldızların hızla saptanabileceğini belirten araştırmacılar, Oumuamua’nın ise daha önceki tanıdık tek şeye benzemediğini söylüyor. Mayıs ayında yayınlanan bire bir araştırmada, Oumuamua ’nın devasa benzeri moleküler buluttan kopan ve hidrojenden oluşan aynı “buz dağı” olduğu rapor edilmişti. Fakat müvellidülma buzu yıllar ortamında eriyeceği amacıyla bu düşünüm dikkate alınmadı. Bu de gizemli nesnenin bibi uzaylılara ait olabileceği ihtimalini yeniden gündeme getirdi. Hangi olduğu bilcümle yerine mahsus olmayan Oumuamua’nın yörüngesi, ayrıksı gök cisimlerinden berenarı ayrımlı ve tamam namına cismin hangi olduğu henüz bilinmiyor. Tanımlanamayan bu bilinçlilik üzerine şimdiye kadar birçok kanıt ortaya atıldı. Kimine göre Oumuamua başka tıpkısı medeniyet yoluyla gönderilmiş aynı feza gemisiyken, kimine göre ise bu şuurluluk yemeden içmeden ayrımsız asuman cisminden ibaret.