Gök bilimciler, dokuzuncu gezegeni tedarik etmek üzere yeni yöntemler geliştiriyor

1930 yılında keşfedilen ve 2000’li yıllara büyüklüğünde dokuzuncu gezegen namına tanımlanan Plüton, Arsıulusal Heyet Birliği marifetiyle açıklanan “Tarih sisteminde seyyare olma koşullarını” sağlamadığı üzere, 2006 yılında gezegenlikten çıkartılmıştı. Plüton hakkında tartışmalar devam ederken, gök bilimciler Plüton’un ötesinde dokuzuncu gezegenin varlığını belirleme etmeye çalışıyor. Hesaplamalara bakarak dokuzuncu gezegen, Plüton’dan 12 ila 23 hatim daha uzak tıpkı yerde bulunuyor ve bu format gezegenin henüz bir iki çırağ aldığı anlamına geliyor. Bu nedenle yeni gezegenin tespit edilmesi az çok tahakküm. Bili insanları serencam kendisine, haddinden fazla sayıda kaynaktan oldukça miktarlarda saçık ışığı almak üzere yeni ayrımsız tekniği test etti. Yeni ustalık, muhtelif teleskoplardan elde edilen çerağ verilerini birleştirerek nesnelerin algılanmasını sağlıyor. astronom Malena Rice, “Bu yöntemi kullanmadan Plüton’un ötesine andırmak gerçekten zor. Eğer dokuzuncu planet oralarda tıpkı yerdeyse, onu iletilmek alelade yumruk olacak.” dedi. Güneş sisteminin Plüton’dan sonraki bölgesi, bir nice yönden gizemini koruyor. Zira günümüzde dahi orada hangi olduğu hakkında tek hikmet yok. Bu nedenle bili insanları, Plüton’dan ötesini “keşfedilmemiş uzay bölgesi” kendisine tanımlıyor. Gök bilimciler, kullanılmamış yöntem sebebiyle Neptün’ün yörüngesinin ötesinde 17 yıpranmamış şuurluluk tayin etti. Ancak bu say, dokuzuncu gezegenin orda olduğuna dair hala aynı kanıt sunmuyor. Instagram: @eshteknoloji