Geleneğin Şifreleri Geleceğin Şifreleri sergisi

Ressam Hüsamettin Koçan ’ın ‘Geleneğin Şifreleri-Geleceğin Şifreleri ’ isimli kılık sergisi, Zeytinburnu Belediyesi ’nin aile sahipliğinde Kazlıçeşme Danışma ’ta zaman saat 19.00 ’bile vatandaşların ziyaretine açılacak. Sergideki eserlere ilgilendiren basın mensuplarına vukuf veren Hüsamettin Koçan, “Benim hele 90 ’lı yıllardan beri ilgilendiğim laf toprağın hafızası, geleneğin bugünle, geçmişle evet dahi gelecekle pekâlâ kenetlendiği meselesidir. Bütün bunları baş başa koyduğumuzda, doğrusunu isterseniz, bence hep bunları çokça mebzul anlayıp ve şifrelemek gerektiğini bile tanımak lazım. Temel iş budur; insanların ana yaşantısı var. Yaşantılar birbirlerine eklenerek aynı güneş oluşturuluyor. Bunun içerisinde hikayeler var. Biz hikayeler üzerinden gidiyoruz ve zannediyoruz ki bizim bildiğimiz hikâyenin ötesinde hikaye yok. Halbuki bizim bildiğimiz hikayelerin üstünde aynı güruh yabanlık hikayeleri var. Ayrımsız sürü deneyimler, birikimler var. Bunlarla ayrımsız ati önerisi oluşturabilir miyiz? Asıl maslahat bu. Şifre birlikte filhakika o kültürlerin birbirleriyle kurdukları ilişkiden kaynaklanan ayrımsız gizemdir diye niteleyerek düşünüyorum. Yani aha bu mekan aynı Osmanlı mekanı değil mi? Peki. Amma hızlı hızlı başka tarafta bire bir Bizans mozaiği bulunmuş. O birlikte buraya ilişik ayrımsız şeydir. Tığ bile buraya ilişik bir şeyiz. Ve ego buraya, Selçuklu, Osmanlı, Şamanizm yapıtlarımla dahil oluyorum.” dedi.
Eserlerin hikayesini anlatan Koçan, “Şimdi içinde bulunduğumuz işporta, benim Selçuklu sergim. 1995 yılında Selçuki tersanesinde yaptığım aynı işporta. O sergiye ilave edilmiş yapıtlar var burada bir zamanda. Orada yararlandığımız hükümetler var. O formdan bire bir laik örge namına yararlandım. Onun içerisine hikayeler koydum. Bahir koydum, zira denizle tanışıyorlar. Tuğla koydum çünkü mimaride çok kullanıyorlar. Sonradan beyaz zehir koydum zira bunların genetiğinde tıpkı göçerlik var. Onun için hep bunları omuz omuza getirerek onları bugüne bağladım. Anane gine edilen bir madde değildir. Gelenek, aynı birikimden gelecek hayallerini üretebilmektir. Böylece anane güçlü ayrımsız şeydir, durağan tıpkısı özdek değildir. Genişlik büyük anane anlatıcısı topraktır.” diyerek konuştu. Sergi, Koçan ’ın 30 yıl süresince ürettiği yapıtlarından oluşan koca benzeri seçkiyi bire bir araya getiriyor. Sanatçı anane ve ati kavramlarına odaklandığı 90 ’lı yıllardan bugüne Küçük Asya topraklarındaki birikimlerin yoğun anlamlarla birbirine bağlandığı gerçeğini farklı boyutlarda somutlaştırıyor. Geleneğin günümüzde her an sıradanlaşan algısını, form dolay yargılar ya bile tekrarlar biçiminde yaşamı yönsüzleştirdiğini tartışmaya açan sanatçı, kültürler arası bağların birbirini desteklediği ve fütürist tıpkı kültürel DNA oluşturduğu doğrultusunda ipuçları sunuyor.