Etnografya Müzesi, eskimemiş eserleriyle ziyaretçilerini bekliyor

Ankara’birlikte Türk Sanatının Selçuklu Devri’nden günümüze büyüklüğünde bitmeme eden örneklerinin sergilendiği Budun Betimi Müzesi, yenileme çalışmalarının peşi sıra kapılarını ziyaretçilerine açtı. On ayrı salonda on ayrı kurguyla tasarlanan müzenin methal bölümünde, Mustafa Kemal Atatürk’ün Anıtkabir’e nakledilmeden önceki naaşının bekletildiği mozolede film, foto, animasyon ve seslendirmelerle sanatsal ve sayısal tıpkısı tabir yapıldı. Ahşap eserler salonunda kestirmece 700 almanak geçmişi ile tarihe ışık tutan mihrap ve minberler, Hacı Meze Ege Camisi kapı kanatları, Hacı Kortej Iye’nin hırkası ve tasavvuf dervişlerinin kullandığı kâh eşyalar periyot yüzüne çıkarıldı. AA’de düzlük kayran habere bakarak, umum yazmaları ve eşkâl levhalar salonunun orta kısmında Hz. Muhammed’e geçmiş indirilen sure olan ve ‘Yaratan Rabbi’nin adıyla oku’ ayetiyle başlayan Alak Suresi’nin kod dizilimi, boş duran Kur’an-ı Kerim’in üzerine göklerden iniyormuş kabil yerleştirildi, suret levhalarda İslam sanatının nail olduğu bekçi gösterildi. Gösterişli ve kuvvet salonunda, Türklerin Itidalli Asya’de yaşamış olduğu pek coğrafyada cenk araç ve gereçlerini kullanmalarındaki bilgi ortaya çıkarıldı. Selçuklulardan günümüze ulaşan tekdüze 1. Gıyaseddin Keyhüsrev dönemine ilişik Selçuki tahtı de ayrımsız salonda sergilendi.
Öte yandan, İznik çini sanatından başlayıp Osmanlı’daki akıbet bölüm çini ve porselenlerin beraberinde Abdülhamit’in emriyle kurulan Felek fabrikasından sâdır önce porselen eserlere üstelik müzede saha verildi.