Dyatlov Geçidi Vakası nedir

Kayağa beceriksiz 9 refik, 27 karı 1959 tarihinde Ural Dağları’nın eteklerine 2 haftalık tıpkısı gezi yapmak üzere yola koydu. Hedeflerinde ise Ural Dağları’nın kuzeyinde bulunan Otorten Dağı’nın en son yerleşme birimine vurmak vardı. Ekibin planlarına bakarak varış noktasına ulaştıklarında sınırlanmış olduğu ski kulübüne telgraf çekerek olgun vereceklerdi. Fakat beklenen lif, ski kulübüne hiç ulaşmadı. 26 Şubat tarihinde kontrol ekibi, dağcıların bitme noktasından 10 kilometre uzaktaki Kholat Dağı’nda, dağcıların kamp yaptığı çadırı az çok hasar görmüş bir şekilde ve karla kaplı buldu. Çadırın içre dağcıların ekipmanları ve ve giysileri vardı, ancak kendilerinden henüz bire bir çepel yoktu. Bile çadır dâhilen boydan boya yırtılmıştı Araştırı ekibi, biraz daha ileride kâin şişman çam ağacının altında dağcıların dinlenme kampı ateşine ulaştı. Kadro, ateşin tezelden beraberinde iki dağcının cesedine ulaştı. Fakat cesetlerin üstünde yalnız iç çamaşırları vardı ve de yalım bukanak tıpkısı şekilde ölmüşlerdi. Daha sonraları ise 3 dağcının cesedine henüz ulaşıldı. Kalan 4 kişinin cesedine yayılmak ise parçalanmamış 3 ay sürdü. Yapılan incelemelere bakarak üç cesette, ölümsek darbe izlerine rastlandı. Cesetlerin ahşa kafesi ise ağız ağıza parçalanmıştı. Uzmanlara göre bu kadar akva hasar verebilecek benzeri kırıcı, fakat yara makine kazalarında meydana geliyordu. Olur dağcıların vücutlarını parçalayacak incitici bukağılık hangi olabilirdi? İlginç olan değişik benzeri belirgi ise cesetlerden hiçbirinde vücudun aut aracılığıyla benzeri yaralanma izi yoktu. Sözde erdemli tazyik zımnında içten hasar almış gibiydiler. bununla birlikte bazı cesetlerin dili, gözleri ve dudakları üstelik yoktu. Elde edilen bulgular, kadro üyelerinin çadırı panikle dâhilen yırtarak sağlamak üstelik giyemeden ormana doğru kaçtıklarını gösteriyordu. Ancak Rus polisi ve KGB, mufassal süren çalışmaların ardından bu olayın gizemini çözemedi ve ülkü kapandı.