CERN araştırmacısı Yengi Acara: İnsanlar 2 kilometrede benzeri etki bırakıyor

Serencam yıllarda dünya genelinde elektronik beyin, fikirli telefon ve buna tutkun kendisine genel ağ kullanımı oldukça arttı. Ancak bu uzanım, arada bir gizlilik endişerini birlikte yanında getiriyor. Kaliforniya ve Brandman üniversitelerinde sentetik zeka üstüne dersler veren Avrupa Nükleer Araştırı Merkezi (CERN) Araştırmacısı Utku Acara, “Çokbilmiş telefonların yaygınlaşmasıyla, erdemli düzeyde bili paylaşımı yapılmaya başlandı. Hal böyle olunca çokça erdemli haber ortaya çıkıyor. Bu verileri zamanında çözümleme ederek bire bir sonuca ulaşılması üzere bir elektronik beyin yetmiyor. Hakeza olunca normal programlama dilleri çöküyor. Önceleri elektronik beyin programcılığı çok yaygındı. Fen tabanında vukuf duruyor ve izlence yazılıyordu peşi sıra tıpkı sonuç çıkıyordu. Fakat yapay zekaya geçtiğimizde ise malumat var, biz beş altı kıta serencam veriyoruz ve programı yapay zeka hazırlıyor. Böyle olunca bilgisayar programıyla aylar yıllar sürecek projeler beş altı milisaniyede bitebiliyor. Burada haddinden fazla balaban benzeri değişim ve gelişmeden bahsediyoruz. İnsanlığın hayatını değiştirebilecek ayrımsız kıvrılma niteliğinde aynı evolüsyon. Böyle olunca işlerimiz hızlanıyor, şirketlerini masrafları ve israfları azalıyor.” ifadelerini kullandı. İnsanların sentetik zeka uygulamaları ve teknolojik aletleri kullanarak sonsuz dijital sulu bıraktığına dikkati çeken Acara, “Daha Çok gelişigüzel 2 kilometrede tıpkısı sayısal karışık bırakıyoruz. Ya cep telefonumuz bulaşık bırakıyor, ya yer yağı istasyonlarının kameralarına takılıyoruz evet MOBESE kameralarına takılıyoruz ya da kendimiz bilerek ve istekle içtimai medyada sonsuz paylaşımlar yapıyoruz. Orada boyut bilgilerimiz ve nerede olduğumuz yazılıyor, kaydediliyor. Bunun birlikte fotoğraflarımızın art planlarındaki seçme öz tamam nesneler tanınıyor ve bunların hangi olduğu fen tabanlarına kaydediliyor. Yani daima benzeri dijital düzensiz bırakıyoruz.” diye sözlerini tamamladı.