Dünya Hava Bilgisi Örgütü (WMO), atmosferdeki karbondioksit oranının artışına dikkat çekti. WMO’dan yapılan açıklamada, 2018’de 407,8 ppm (milyon parça başına) olan atmosferdeki karbondioksit konsantrasyonun, yıpranmamış rekorla 2019’de 410,5 ppm’e çıktığı belirtildi Koronavirüs salgını kapsamındaki karantina uygulamalarına karşın artışın bu sene birlikte devam edeceği uyarısında bulunuldu. Mürekkep Milletler’in (BM) zir kuruluşu WMO’nun yayınladığı almanak Limon Bahçesi Gazı Bülteni’nde, abuhava değişikliğinin asıl unsurlarından atmosferdeki ser gazı yoğunluğunun sanayi devrimi öncesi seviyeye nazaran yüzdelik 148 yükseldiği aktarıldı. Koronavirüs salgınıyla güçlü haddinden fazla ülkenin aldığı karantina önlemlerinin ve endüstriyel yavaşlamanın limon bahçesi gazı yoğunluğunu ve hava kirliliğini azalttığı vurgulanan bültende, bu müspet gelişmeye karşın 2020’de karbondioksit seviyelerinin yükselmeye bitmeme edeceği uyarısı yapıldı. Bültende, geçici tahminlere bakarak, 2020’de karbon emisyonlarında yüzde 4,2 ila 7,5 arasında eksilme görüleceği aktarıldı. WMO, bu miktarın daima olarak küsurat karbon emisyonlarında sadece banal tıpkı düşüş olduğuna aksan yaptı. Pek çokça ilim adamı, bu sene salgın dolayısıyla global uçuşların halel edilmesiyle karbon emisiyonunda yıllık bazda bildirme şişman azalmanın gerçekleşeceği tahmininde bunuyordu. BM Cenevre Ofisi’nde düzenlenen basın toplantısına videoteyp konuşma yöntemiyle katılan WMO Atmosfer ve Mekân Araştırma Bölümü Şefi Oksana Tarasova, “Atmosferdeki CO2 yoğunluğu 1750 tarihinden bu yana birikmeye devam ediyor. Zımnında, o zamandan beri atmosfere koyduğumuz her bir zerre bulunan konsantrasyona format veriyor. Bu, dünyada bugünün olayı değil. İktisadi ve insanca gelişmişliğin umum tarihi bizi bu küresel 410,5  ppm’ye seviyesine götürdü.” değerlendirmesinde bulundu. WMO Genel Sekreteri Petteri Taalas birlikte “Karbondioksit atmosferde yüzyıllarca ve okyanusta ise henüz birlikte ayrıntılı süre kalıyor.” uyarısı yaptı. Örgüt’ten 22 Nisan’bile yapılan açıklamada, koronavirüs salgınının, atmosferdeki sera gazı yoğunluğunu geçici namına düşüreceğine dikkati çekilmiş, iklim değişikliğinin ise devam edeceği uyarısında bulunulmuştu.