Açılışı gerçekleştirilen Bitkisel Gıdalar Araştırı Merkezi, un, ağızotu, makarna, bulgur, bisküvi, irmik, çeltik kadar nişane üreten 1.737 fabrikaya ve 931 tohum firmasına bakım verecek. Ekincilik ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, TAGEM bünyesindeki Nebati Gıdalar Araştırı Merkezi’nin açılışında yaptığı konuşmada, zirai üretimde 2050’de iklim değişikliğinin etkisiyle verimde yüzdelik 10-25 düşüş beklendiğini ve yapılan araştırmaların, küsurat nüfusu doyurmak için gelecek 30 yılda bugünkünden yüzde 60 elan fazla gıdaya, bunu ortaya koymak amacıyla de yüzdelik 15 daha çok suya gerekseme duyulacağını gösterdiğini aktardı. Bu ağırlık tabloda, ellerindeki yeryüzü koca silahın, Ar-Ge yapmak, inovasyon ve teknoloji geliştirmek olduğunun altını çizen Pakdemirli, şöyle devam etti: “Ancak bu şekilde, azık güvenliğimizi güvence altına alır, geleceğe umutla bakar ve evlatlarımıza bu ülkeyi içimiz abat bire bir şekilde konfirmasyon edebiliriz. Zaman Türkiye, bulunduğu coğrafyanın bildirme nazik ve sunma kıpırdak tarımsal Ar-Ge altyapısına erbap ülkesi. Türkiye, ekilen ekincilik alanı bakımında dünyada 15’inci, otlak karışma hep ekincilik alanın itibarıyla dünyada 31’inci sıradadır.Bu başarının sahibi Türk çiftçisidir, Türk çiftçisinin emeğidir.” Pakdemirli, bu anlamda Vekillik yerine güzel ve degaje tarımsal araştırı sistemiyle maraba ve üreticinin yanı sıra olmaya bitmeme edeceklerini belirterek, “Bakanlık namına Ar-Ge çalışmalarımız için özlük Ar-Ge gelirlerimizle birlikte değişik kaynaklardan yıllık yaklaşık 1 milyar lira nesep ayırıyoruz. Ülkemizde üretilen arpanın yüzde 85’i, makarnalık buğdayın yüzdelik 69’u ve ekmeklik buğdayın yüzdelik 60’ı TAGEM enstitülerimizde geliştirilmiştir. Hoppadak bu üç garip bitkiden belde mutluluk ekonomisine olan katkımız yıllık kestirmece 23 bilyon liradır. Ülkemizdeki tarımsal Know-How’ın, yani çözümlerin yüzde 70’i Bakanlığımız araştırma sistemine aittir.” ifadelerini kullandı. Pakdemirli, Türkiye’nin, dünya un ve ebebulguru ihracatında bir numara, makarna ihracatında ise ikinci sırada olduğuna dikkati çekerek, 2016-2020 ortalaması baz alındığında bu ticaretten talih ekonomisine almanak yaklaşık 1 milyar dolar net aut ticaret geliri sağlandığını söyledi. Türkiye’deki gıda işletmelerinin yüzdelik 56’sının unlu mamuller sektöründe neşelilik gösterdiğini vurgulayan Pakdemirli, şu bilgileri paylaştı: “Bunların yaklaşık piyasa değeri 15 milyar dolara yaklaşmaktadır.Merkezimiz, ülkemizde hayatiyet gösteren un, yemleme, makarna, bulgur, bisküvi, irmik, çeltik kadar ürünler üreten 1.737 fabrikaya bakım sunacak. Antrparantez zat enstitülerimize ve 931 hususi tohumculuk şirketine, bitki düzeltme sürecinde yapacağı nitelik analizleriyle ulama sağlayacak.” Merkezde, iri aynı dirim bilimsel çeşitliliğe topluluk olan Türkiye florasından insanlara yeni gıdalar üretilmesi üzere birlikte inovasyon çalışmaları yapılacağını tamlayan Pakdemirli, şunları kaydetti: “Bunların beraberinde baklagiller, semiz tohumlar, tıbbi aromatik bitkiler kabil birçok bitkiyi kullanarak nebati protein eldesi, glütensiz ürünler, hususi beslenme ürünleri ve antlaşma ortamında işlevsel gıdalar ile tıbbi amaçlı gıdalar çalışılacak. Bu amaçla söz gelişi çölyak hastalarımıza ekmekler, bebeklerimize bitmeme mamaları, yaşlılarımıza özel tagaddi ürünleri üreteceğiz. Gelişmiş teknolojilerle donatılmış ve bugün sıfırdan yapılsa 100 milyon liranın üzerinde ayrımsız maliyetle kurulacak bu merkezde 85 araştırman çalışacak ve ülkemiz azık sektörünün büyümesine ve gelişmesine yetişkin benzeri ulama sağlanacaktır.” Pakdemirli, bugüne büyüklüğünde yaptıkları icraat yardımıyla, ekincilik sektörünün serencam 12 çeyrektir kesintisiz büyüdüğünü ve tarımsal hasılanın 337 bilyon liraya ulaşarak Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdığını hatırlattı.Bizler birlikte üreticilerimizi, yıpranmamış Ar-Ge çalışmaları, inovasyon ve teknolojilerle buluşturmaya, azık güvenliğimizi garanti altına ahzetmek için dur-durak demeden çalışmaya bitmeme edeceğiz.”.